DIŞ HABERLER SERVİSİ – “Vampir” olduğu iddiasıyla gömülen, 350 yıl önce yaşamını yitiren soylu bir genç kadının kalıntıları, Polonya’nın Pień kasabasındaki bir ortaçağ mezarlığında iki yıl önce keşfedildi. NY Post’un bildirdiğine göre, araştırmacılar tarafından Zosia olarak tanımlanan ve 18 yaşında hayatını kaybeden kadına ait kemikler, açık tenli, mavi gözlü, kısa saçlı ve tek bir çıkıntılı kesici dişe sahip olabileceğini gösteren yeni görsel çalışmalar sunuyor.
Uzmanlar, orak ve asma kilidin, yerel halkın “vampirin” mezardan kalkma korkusuyla “çift güvenlik” sağlamak amacıyla cesede yerleştirildiğini savunuyor; orak, mezardan hareket etmeye çalıştığında başının kesilmesini sağlayacaktı.

ORAĞIN YERLEŞTİRİLMESİ…
Zosia üzerinde yapılan yeni araştırmalarla ilgili olarak, araştırmacı Magda Zagrodzka ve Profesör Dariusz Polinski, Daily Mail’e, “Kadının gömülme sebebi, mezardan kalkacağından duyulan korkudur. Belki de onun vampir olduğuna inanıyorlardı” şeklinde değerlendirmede bulundular.
Polinski, “Orağın cesede yerleştirilme şekli, ölen kişinin kalkmaya çalıştığında muhtemelen başını kesecek veya yaralayacak şekilde boynuna yerleştirildi” ifadelerini kullandı.
2022 yılı Ağustos ayında Polonya’nın Bydgoszcz kentinde bulunan 17. yüzyıla ait bir mezar alanında, boğazında orak bulunan bir kadın ‘vampir’ kalıntıları olarak tespit edildi.

YENİ BİR YÜZ TASARIMI YAPILDI
Polinski ve Zagrodzka, Zosia’nın kafatasının dijital görüntülemesini gerçekleştirdi ve ardından 3D yazıcı kullanarak bir replikasını üretti. Adli yüz tanıma uzmanı Oscar Nilsson ile işbirliği yaparak, Zosia’nın yüzünün yeni “kaslarını” şekillendirmek için kil ve silikon kullanarak yeni bir yüz tasarladı.
New Mexico Üniversitesi’nden tıbbi araştırmacı Dr. Heather Edgar, kemik taramalarında Zosia’nın göğüs kemiğinde bir anormallik olduğunu tespit etti.
Edgar, Times gazetesine, bu anormalliğin büyük acılara neden olan ve “bu kişiyi korkutucu kılan” fiziksel bir bozukluk olabileceğini ve bunun, kurban edilmeden önce “vampir” olarak nitelendirilmesinin bir nedeni olabileceğini ifade etti.
‘GERÇEK VAMPİR KİMDİ?’
Genç kadının ölüm anında İsveç-Polonya savaşlarının sürmekte olduğu düşünüldüğünden, araştırmacılar Zosia’nın İsveç kökenli olabileceği ve “istenmeyen bir yabancı” olarak görülebileceğini öne sürüyor.
Polinski, söz konusu mezarlığın özellikle “toplumdan dışlanmış” bireyler için yapıldığını belirtti; ancak tüm mezarların işaretsiz olduğu ve cesetlerle ilgili belgelerin kaybolduğu vurgulandı.
Diğer mezarlar arasında, kısmen çıkarılmış bir çocuk, ileri derecede frengi hastalığı olan bir kadın, hamile bir kadın ve ayaklarının dibinde bir çocuğun cesedinin bulunduğu bir adam yer alıyor.
Bazı ölüler yüzüstü yatırılırken, diğerlerinin üzerine taşlar konulmuş ve bazılarının ağızlarında paralar yer alıyordu. Polinski, Daily Mail’e verdiği demeçte, “Ölülerin geri dönmesinden korunmanın yolları arasında, başının veya bacaklarının kesilmesi, cesedin yüzüstü yatırılması, yakılması ve bir taşla parçalanması sayılabilir” dedi. Bu durum da uzmanların “gerçek vampir kimdi?” sorusunu sormasına neden oldu.
VAMPİR KORKUSUNUN TARİHİ
Zosia’nın boynunda orak bulunması, onu öldürenlerin en çok korktuğu kişi olduğunu göstermektedir.
Smithsonian dergisine göre, Doğu Avrupa’daki insanlar vampirlerden korkmaya 11. yüzyılda başlamış ve “bazı ölülerin, yaşayanları terörize eden kan emici canavarlar olarak mezardan fırlayabileceklerine” inanıyorlardı.