Medya Ofisi tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Gazze İnsani Yardım Vakfı” (GHF), İsrail işgalinin bir parçası olarak tanımlandı ve insani yardım amacı gütmediği, aksine yardımları araç olarak kullanarak sivilleri hedef alan organize bir suçun ortağı olduğu ifade edildi.
Açıklamada, GHF’nin son iki haftalık faaliyetleri çerçevesinde, İsrail destekli kuvvetler aracılığıyla gıda paketlerine ulaşmaya çalışanlara doğrudan ateş açılması sonucunda 130’dan fazla sivilin yaşamını yitirdiği ve binden fazla kişinin yaralandığı kaydedildi. Bu durumun sahadaki gerçekleri ortaya koyduğu, GHF’nin gerçek niyetinin açık bir şekilde görüldüğü vurgulandı.
Ayrıca, GHF tarafından İsrail askeri kontrolü altındaki bölgelere götürülen 9 Filistinlinin hala kayıp olduğu bildirildi. Hükümet açıklamasında, askeri operasyon planları yürütülen ve yardım dağıtımını sınırlandıran her türlü organizasyonun gerçek bir yardım kuruluşu olarak kabul edilemeyeceği, bunların sivil halka karşı işlenen soykırım suçunda da ortak oldukları belirtildi. Böyle bir durumun insani yardım ilkeleriyle bağdaşmadığı ifade edildi.
Hükümet, GHF’nin tarafsız, bağımsız ve insani çalışma ilkelerinden yoksun olduğunu savunarak, bu kuruluşun, doğru olmayan bilgiler yaydığı ve Filistin direnişinin personelini tehdit ederek yardım dağıtımını engellediği iddialarının da ortaya atıldığını dile getirdi. GHF’nin bu tutumunun, aslında Filistin halkının var olma hakkını savunan direnişine zarar vermek için yapıldığı ileri sürüldü.
İSRAİL YAKLAŞIK 100 GÜNDÜR SINIRLARI KAPALI TUTUYOR
Yaklaşık 100 gündür Gazze Şeridi’ne insani yardım girişini engelleyen tek tarafın İsrail olduğu ve bu ülkenin tüm sınır kapılarını bilinçli olarak kapattığı vurgulandı. Hükümet, 55 binden fazla yardım malzemesi yüklü tırın ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engellediğini ve yardım alanında faaliyet gösteren birçok Birleşmiş Milletler (BM) kurum ve kuruluşunun hareketlerinin kısıtlandığını belirtti.
Uluslararası topluma, bu ahlaki trajediye son verilmesi ve yıllardır mültecilere ve sivillere yardım sağlamak amacıyla insani eylem ilkelerine bağlı olarak etkin bir şekilde faaliyet gösteren BM kuruluşlarına ait on binlerce tırın girişine izin verilmesi çağrısı yapıldı. GHF’nin askeri denetim altında yardım dağıttığı iddialarının aksine, sahadaki gerçeklerin masum halk üzerindeki olumsuz etkileri göz önüne serildi.
Öte yandan, İsrail ordusunun 27 Mayıs’tan bu yana GHF tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerine düzenlediği saldırılar, sivil kayıplara ve yaralanmalara yol açmaya devam ediyor. İsrail güçlerinin oluşturduğu sözde “tampon bölgelerde” bulunan dağıtım yerlerine akın eden sivillere yapılan ateş açılması, durumu daha da tehlikeli bir hale getiriyor.
