New York şehrinde sekiz milyon insan bir gecede ortadan kaybolduğunda, şehirdeki yaşamın nasıl sona ereceği üzerine Populer Science bilim dergisi ilginç bir zaman çizelgesi hazırladı. Bu çalışma, doğanın insan etkisinin ortadan kalkmasının ardından şehri nasıl ele geçireceğine dair yapılan bir araştırmaya dayanıyor. Kaldırımlardan gelen uğultu, arabaların gürültüsü ve siren sesleri olmadan New York’un gerçek durumu gözler önüne seriliyor. Peki, bu devasa metropol doğanın kollarına bırakıldığında ne olacaktı? Bu sorunun cevabını almak için mimarlar ve kentsel ekologlarla yapılan görüşmeler ardından detaylı bir zaman çizelgesi oluşturuldu.
1. GÜN – 1. AY: KARANLIĞA GÖMÜLÜŞ
İlk günlerden itibaren, enerji şebekesi çalışmadığı için New York hızla karanlığa gömülecektir. Gündüz bile ışık kirliliği ortadan kalkar, böylece Samanyolu’nun muhteşem görünümünü seyretmek mümkün hale gelir. O sırada klima ve ısıtma sistemleri devre dışı kalmasıyla binalar, aşırı sıcak veya soğuk hale gelir. Zagreb Üniversitesi’nden mimar Jana Horvat, “Duvarların içinde küf oluşumları başlayacaktır” diyor. Elektriğin kesilmesiyle birlikte, metrodaki 49 milyon litrelik suyu tahliye eden pompalar da çalışmaz hale gelir ve tüneller suyla dolmaya başlar. İlk ayın sonunda, Central Park ve Prospect Park’taki mükemmel çimler doğal bir şekilde büyümeye başlayacaktır.
1. YIL – 10. YIL: BOZULMA BAŞLIYOR
İlk yılın sonunda, insanlar olmadan şehirdeki pek çok bina bozulmaya yüz tutmaya başlayacaktır. Horvat, “Cam cepheler ilk çöken yapılar arasında olacaktır” diyor. On yıl içinde daha modern gökdelenlerde kullanılan ısıya dayanıklı camlar bile çatlayabilir. Kırılan camlar nedeniyle iç mekânlara su girecek ve gökdelenler bulanık suyun içinde büyüyen bitkilere, mantarlara ve su yılanlarına ev sahipliği yapacak doğaya açılan kapılar haline gelecektir. Asfalt yollar ve otoparklar da hızla bozulmaya, donma-çözülme döngüleri nedeniyle çatlaklar oluşmaya başlayacaktır.
10 yıl sonra, ikonik yapılar olan Özgürlük Heykeli’nin de bozulmaya başlayacağı öngörülüyor. Bakır kaplama çatlar ve deniz spreyi içteki çelik iskeleti aşındırır. Horvat, “Çelik oldukça dayanıklı bir malzeme ancak neme maruz kaldığında korozyona uğrayan bir yapıya dönüşebilir” diyor. Bu durum, çelikten inşa edilmiş olan New York için olumsuz bir gelişmedir.
50. YIL: BENZERSİZ BİR EKOSİSTEM
İnsanların şehirden ayrılmasından uzun yıllar sonra “yeni bir ekosistem” oluşmaya başlayacaktır. Uzmanlar, bunun “Dünyanın başka hiçbir yerinde eşine rastlanmamış bir durum olacak” diyor. 50 yıl sonra, Central ve Riverside Park’ta yengeç elması ağaçları, Londra çınarları, bal akasyaları, çam meşeleri ve Norveç akçaağaçlarıyla dolu genç bir orman doğacaktır. Patlıcangillerin zehirli türleri ve sarmaşıklar binaları saracak, rüzgârlı gökdelenlerin üzerini yosunlar ve dayanıklı