Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) Nisan 2025 dönemine ait “Türk Bankacılık Sektörünün Konsolide Olmayan Ana Göstergeleri” raporu, sektörün mali durumunu ve büyümesini gözler önüne serdi. Bu rapora göre, Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 2024 yılının sonuna kıyasla 4 trilyon 630 milyar 585 milyon lira artış göstererek toplamda 37 trilyon 287 milyar 819 milyon liraya ulaşmıştır.
Sektör içindeki en büyük aktif kalemi krediler, Nisan 2025 itibarıyla 18 trilyon 393 milyar 874 milyon lira seviyesine ulaşmıştır. Menkul değerler ise 5 trilyon 992 milyar 306 milyon lira olarak kaydedilmiştir. Bu dönemde kredilerin takibe dönüşüm oranı yüzde 2,03 seviyesinde gerçekleşmiştir; bu da bankaların kredi risk yönetiminin oldukça dikkatli bir şekilde yapıldığını göstermektedir.
Ayrıca, bankaların kaynakları içinde en büyük fon kaynağı olan mevduat, 2024 sonuna göre yüzde 13,9 artış göstererek toplam 21 trilyon 526 milyar 516 milyon liraya çıkmıştır. Bu durum, bankalara olan güvenin artması ve tasarruf eğilimlerinin yükselmesi ile ilişkilidir. Ek olarak, öz kaynak toplamı da yüzde 7,1 artış göstererek 3 trilyon 103 milyar 987 milyon liraya ulaşmıştır. Bu kalem, bankaların finansal dayanıklılığını artıran bir gösterge olarak değerlendirilmektedir.
Nisan sonu itibarıyla sektörün dönem net karı ise 264 milyar 202 milyon lira olarak yazılmıştır. Bu değerin yüksek olması, bankacılık sektörünün karlılığında olumlu bir gelişmeyi işaret etmektedir. Bankaların genel sağlığını gösteren bir diğer önemli gösterge de sermaye yeterliliği oranıdır. Bu dönemde sermaye yeterliliği standart oranı yüzde 17,42 olarak kayıtlara geçmiştir. Bu oran, bankaların yasal gereklilikleri karşıladığını ve finansal istikrarlarının sürdüğünü göstermektedir.
Genel olarak değerlendirildiğinde, BDDK’nın raporu Türk bankacılık sektörünün güçlü bir performans sergilediğini, büyüme potansiyelinin olumlu yönde olduğunu ve finansal yapısının sağlam durduğunu ortaya koymaktadır. Hem kredilerdeki artış hem de mevduatların yükselmesi, sektöre olan güvenin artmakta olduğunu göstermektedir. Bu durum, bankaların gelecekteki kredi verme kapasitelerini de artırabilir ve ekonomik büyümeye katkı sağlamaya devam edebilir. Bu bağlamda, bankacılık sektörünün gelişimi, Türkiye ekonomisinin genel durumu açısından da büyük önem taşımaktadır.