ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, 2023 yılı itibarıyla gerçekleştirdiği basın toplantısında güncel konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bruce, ABD Başkanı Donald Trump’ın dış politika önceliklerini ele alarak, “Amerika yeniden sahnede” ifadesini kullandı. Bu açıklama, ABD’nin uluslararası ilişkilerde aktif bir rol almaya devam ettiğinin altını çizerken, özellikle küresel kriz alanlarına yönelik tutumlarını da değerlendirdi.
Cuma günü, yani 2023 yılının 5 Mayıs tarihinde, İtalya’nın başkenti Roma’da düzenlenecek olan ABD ile İran arasındaki nükleer müzakerelerin 5’inci turu hakkında bilgi veren Bruce, ABD’nin kırmızı çizgisinin İran’ın nükleer silah edinimini kesin bir şekilde engellemek olduğunu vurguladı. Bu bağlamda; “(Uranyum) zenginleştirme konusundaki pozisyonumuz açık. Onlar da bunu biliyor. Görüşmelerin devam etmesi, çözüm irademizin göstergesidir” dedi. Bruce, müzakerelerin başarısız olduğu yönünde ortaya atılan haberleri ise “dedikodu” olarak nitelendirerek, müzakerelerdeki ilerlemenin önemini yineledi.
“SOYKIRIM KANITI YOK”
Bruce, ayrıca gün içerisinde yaptığı bir başka açıklamada, Trump’ın Beyaz Saray’da Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa ile gerçekleştirdiği görüşmede, Güney Afrika’daki beyaz çiftçilere yönelik şiddet olaylarını “soykırım” olarak nitelendirmesine değindi. “Elde ettiğimiz verilere göre, beyaz çiftçilere yönelik suç oranlarının soykırım seviyesinde olduğuna dair güvenilir bir kanıt bulunmamaktadır” ifadelerini kullanarak, bu tür olayların daha dikkatli değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
HARVARD KRİZİ
Öte yandan, ABD İç Güvenlik Bakanlığı’nın Harvard Üniversitesi’nin yabancı öğrenci kabulünü yasaklama kararına da değinen Bruce, “Bu üniversiteler solcu aktivizmin merkezi değil, eğitim ve araştırmanın yuvası olmalıdır” şeklinde bir açıklama yaptı. Bruce, ailelerin çocuklarını yüksek bedeller ödeyerek üniversitelere gönderdiğine, ancak mezunların beklentileri karşılayamadığına dikkat çekti. Bu durum, eğitim sisteminin ihtiyaçlarına ışık tutmakta ve Harvard Üniversitesi gibi köklü bir eğitim kurumunun uluslararası öğrencilerle ilişkilerini sorgulatmaktadır.
Tam olarak bu konularda durumu analiz eden Bruce’un açıklamaları, ABD’nin dış politika atılımlarının yanı sıra, iç politika dinamikleri ve eğitim sistemine dair eleştirileri de gözler önüne sermektedir. Tüm bu konular, Amerikan kamuoyunun dikkatini çekerken, aynı zamanda uluslararası ilişkilerdeki dengeleri de etkileyecek nitelikte gelişmelerdir. Bruce’un yaptığı açıklamalar, ABD’nin hem uluslararası hem de ulusal düzeyde aktif bir rol almak istediğini göstermekte, bu durum da ilerleyen günlerde daha fazla tartışmaya yol açacaktır.
