Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, “Mart ve nisan aylarında finansal piyasalarda yaşanan hareketlilik karşısında TCMB olarak proaktif bir biçimde adımları attık.” şeklinde bir başlangıç yaptı. Bu açıklamalar, Türkiye’nin ekonomi politikaları ve küresel piyasalardaki gelişmeler hakkında detaylı bilgiler sunuyor.
KÜRESEL GELİŞMELER
Küresel düzeyde, ABD Dolar Endeksi ve borsa değerlerinde önemli değişiklikler söz konusu. Uzun vadeli tahvil faizlerinde, ekonomideki haber akışlarına bağlı olarak dalgalanmalar yaşanıyor. Bu dalgalanmalar, bilançolar üzerinden makrofinansal riskleri artırıyor. Özellikle korumacı önlemlerin etkisiyle, ABD başta olmak üzere tüm büyük ekonomilerde büyüme beklentileri düşüyor. Euro Bölgesi’nde yaşanan değişimler ayrı bir önem taşıyor; en önemli dış ticaret ortaklarından biri olan Almanya’nın 2025 büyüme tahmini 0’a güncellenmiş durumda. Dış talep göstergesi, 2025 yılı için zayıflayan bir küresel büyümeye işaret ediyor.
Söz konusu gelişmelerin enflasyon beklentileri üzerindeki etkisi ise ülkeden ülkeye farklılıklar gösteriyor. 2025 yılı için gelişmiş ülkelerdeki enflasyon beklentilerinde bir miktar artış gözlemleniyor. Küresel piyasalarda tarife adımlarının ardından, daha fazla faiz indirimi fiyatlamaları belirgin hale geliyor.
YURT İÇİ GELİŞMELER HAKKINDA
Türkiye’nin iç ekonomik durumu, yılın son çeyreğinde iktisadi faaliyetlerde bir toparlanma gösterdi. Talebin öne çekilmesi, hanehalkı mal talebini güçlü kılarken, özel tüketim de çeyrek dönem bazında artış gösterdi. 2025’in ilk çeyreğinde sanayi üretimindeki artış yavaşladı; ancak hizmet sektörü üretimi artışını sürdürdü.
İŞ GÜCÜ GELİŞMELERİ HAKKINDA
İmalat sanayiinde kapasite kullanım oranları geçmiş dönemlere göre aşağıda seyrediyor. İşsizlik oranı azalmaya devam ederken, geniş kapsamlı gösterge değerleri hâlâ yüksek seviyelerde bulunuyor. İş gücü piyasasındaki sıkılığın işsizlik oranının gösterdiğinden daha az olduğu değerlendiriliyor.
‘KARTLA YAPILAN HARCAMALAR SINIRLI BİR ARTIŞA İŞARET EDİYOR’
Finansal koşulların sıkılaşması sonucunda mal tüketiminin, trendin altına çekildiği görülüyor. Perakende satışlarda bir ivme kaybı mevcut. Altın haricindeki harcama görünümü daha açık bir şekilde bu durumu yansıtıyor. Kartla yapılan harcamalar sınırlı bir artışı gösteriyor.
TCMB, yılın ikinci çeyreğinden itibaren talep koşullarının dezenflasyon patikasıyla daha uyumlu bir seyir izleyeceğini öngörüyor. Cari işlemler hesabında belirgin bir iyileşme yaşandı; ancak 2025 yılı için cari açık beklentileri, enerji ve emtia kaynaklı risklere işaret ediyor. İhracat ılımlı bir artış gösterirken, ithalat da artış eğiliminde. 2025 yılı için cari açığın milli gelire oranının 2024’e göre bir miktar daha yüksek olacağı öngörülüyor.
ENFLASYON GELİŞMELERİ HAKKINDA
2024’ün haziran ayında başlayan dezenflasyon sürecinin kesintisiz devam ettiğine dair veriler mevcut. Son rapor döneminde, enflasyon öngördüğümüz tahmin aralığının orta noktasının altında gerçekleşti. Yurt içindeki enerji fiyatları da öngörülerin altında kaldı.
‘HİZMET ENFLASYONU 1 YILDA 40 PUANDAN FAZLA GERİLEDİ’
Tüket