Başkent Tahran’da düzenlenen basın toplantısında, İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasser Kanaani, ülkesinin dış politika gündemini ve güncel bölgesel gelişmeleri değerlendirdi. Kanaani, toplantının başlangıcında, 19 Mayıs 2024 tarihinde helikopter kazasında hayatını kaybeden önceki Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ı andı. Bu anma, İran’ın üst düzey diplomatik geçmişine ve Bakan Abdullahiyan’ın görev süresindeki katkılarına bir saygı duruşuydu.
Kanaani, İran ile ABD arasındaki müzakere sürecine ve ABD’nin uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin tamamen durdurulması taleplerine vurgu yaparak, “Sayın Bakan Abbas Arakçı’nın daha önce belirttiği gibi, uranyum zenginleştirme, İran için vazgeçilemez bir süreçtir. Bu, nükleer endüstrimizin kesintisiz çalışmasını sağlamak için gerekli olan bir teknoloji ve zorunluluktur. Bu İran’ın yasal hakkıdır ve bundan asla taviz veremeyiz.” ifadelerini kullandı.
- Kanaani, İran’ın nükleer programına ilişkin daha fazla güvence sağlamak adına denetimlerin artırılmasına açık olduklarını belirtti.
Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump’ın iddialarının aksine, İran’ın bu ülkeden yazılı bir anlaşma metni almadıklarını yineleyen Kanaani, Amerikan tarafının müzakerelerde yaptığı açıklamalar ile müzakerelerdeki tutumlarının çelişkili olduğunu vurguladı. Gelecek müzakere turunun netleşmediğini belirtirken, bunun ABD tarafının sık sık farklı açıklamalar yapmasından kaynaklandığını dile getirdi.
İSRAİL’DEN ‘PROVOKASYON İHTİMALİ’
Kanaani, İsrail’in İran ile ABD arasındaki müzakere sürecini sabote etme yönünde provokasyon girişimlerinde bulunabileceğine dikkat çekerek, “İsrail’in gelecekte İran’ı suçlamak ve bölgede çatışma bahanesi elde etmek amacıyla provokatif eylemlere başvurması olasıdır.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşma ile kaldırılan Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayabilecek bir ‘tetik mekanizması’nın Avrupa ülkeleri tarafından harekete geçirilme ihtimaline değindi. Kanaani, “Hiçbir haksız veya dostça olmayan eylemi cevapsız bırakmayacağız. Bu mekanizmanın yasal bir dayanağı yoktur çünkü nükleer programımız tamamen barışçıldır.” dedi.
PKK’NIN FESİH VE SİLAH BIRAKMA KARARI
Basın toplantısında PKK’nın silah bırakma kararı hakkında da konuşan Kanaani, “PKK’nın silahsızlandırılmasını memnuniyetle karşılıyoruz ve bu durumun bölgede istikrar ile güvenliğe katkı sağlamasını umuyoruz.” şeklinde ifade etti. Ayrıca, Gazze’de Hamas tarafından esir tutulan ABD vatandaşı ve İsrailli asker Edan Alexander’ın serbest bırakılmasından iki gün sonra Trump yönetiminin İsrail’i bölgeye insani yardımların girmesine zorlayacağına dair açıklamalarına rağmen, bunun gerçekleşmediğine dikkat çekti. Kanaani, “Bu, Amerikan tarafının verdiği söze güvenilemeyeceğinin başka bir göstergesidir. Hamas’ın iyi niyet göstermesinin hemen ardından İsrail rejiminin saldırıları arttı ve 200 masum insan öldürüldü.” diyerek bölgede yaşanan insani trajediyi gözler önüne serdi.