Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) düzenlediği Yıllık Toplantılar kapsamında, EBRD Türkiye ve Kafkasya Yönetici Direktörü Elisabetta Falcetti’nin moderatörlüğünde “Türkiye’nin Ekonomik Dönüşümü ve Büyüyen Yatırım Potansiyeli” konulu bir oturum gerçekleştirilmiştir. Bu oturumda, Türkiye ekonomisine dair önemli bilgiler sunulmuştur.
Oturumda konuşan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin 86 milyon nüfusu ve 1,3 trilyon dolarlık milli geliri ile büyük bir ekonomik güç olduğunu vurguladı. Geçen yıl itibarıyla kişi başına düşen milli gelirin 15 bin dolar seviyesinde olduğunu belirten Şimşek, nüfusu yüksek olan birçok ülkenin kişi başına geliri 10 bin doları aşamadığını ifade etti. Türkiye ekonomisinin 2003-2024 yılları arasında yıllık bazda ortalama %5’in üzerinde büyüme kaydettiğini de aktardı.
Ancak, dünya genelinde yaşanan çeşitli ekonomik sorunların büyümeyi olumsuz etkilediğini söyleyen Şimşek, Türkiye’de de enflasyonla mücadele nedeniyle büyümenin bir miktar yavaşladığını belirtti. Yine de, bu durumun uzun vadede geçerli olmadığını ifade ederek, “Türkiye’nin uzun vadede ekonomik büyümesine yönelik geleceği oldukça parlak.” şeklinde konuştu.
Şimşek, ülkenin borçluluk oranının GSYH’ye oranının %92 ile küresel gelişmekte olan piyasalardaki %245 seviyesine göre oldukça düşük olduğunu vurguladı. Ayrıca, Türkiye’nin nitelikli iş gücü havuzuna sahip olduğunu ve son 25 yıl içerisinde altyapıya 300 milyar doların üzerinde yatırım yapıldığını aktardı. Özellikle dijital altyapının önceliklerinden biri olarak yapay zeka alanına odaklandıklarını ve gelişmiş ekonomileri yakalamak istediklerini ifade etti.
Küresel jeopolitik gelişmelerde Türkiye’nin önemli bir aktör olduğunu belirten Şimşek, Rusya ve Ukrayna arasındaki barış sürecine aracılık rolü üstlendiğini, Suriye’de terörle mücadele ve bölgesel istikrara katkıda bulunduğunu, ayrıca Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki kalıcı barışa yardımcı olduklarını da ekledi. PKK’nın fesih kararını anımsatarak, Türkiye’nin son 50 yıldır PKK ile mücadelesinin maliyetinin 1,8 trilyon dolara ulaştığını belirtti.
Şimşek, bu gelişmenin çok olumlu olduğunu vurguladı ve Türkiye’nin enerjisini ve kaynaklarını terörle mücadeleden ziyade, ülkenin doğu ve güneydoğusunu yeniden inşa etmeye harcayacağını söyledi. Bu halkaların Türkiye’nin büyümesini destekleyeceğini ve bölgedeki istikrarın sağlanmasına katkı sağlayacağını belirtti.
Şimşek, Türkiye’nin batılı ülkeler ve ABD ile ilişkilerini geliştirdiğini ve Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’nin en büyük ticari ortağı olduğunu hatırlattı. Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecindeki müzakerelerin bir süreliğine durduğunu fakat ekonominin entegrasyonunun arttığını dile getirdi. Gümrük Birliği’nin modernizasyonunun, Türkiye-AB ticaretini gelecek 10 yılda 200 milyar avro seviyesinden 400 milyar avro seviyesine çıkarma potansiyeline sahip olduğunu belirtti.
“Dış finansman ihtiyacı azalıyor”
Türkiye’nin ekonomik programına ilişkin gelişmeler hakkında bilgi veren Şimşek, “Program çalışıyor, ilerliyor ve sonuç veriyor.” dedi. Orta Vadeli Program’ın temelinin fiyat istikrarı olduğunu, enflasyonun %75 seviyesinden %38’e gerilediğini ve bunun daha da devam ettiğini ifade etti. Son dönemde piyasalarda türbülans yaşansa da Türk lirasında sınırlı bir zayıflama olduğu, petrol fiyatlarındaki düşüşün ise dezenflasyona katkı sağladığı belirtildi.
Türkiye’nin cari işlemler dengesinin, altın