İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile yapılan dördüncü tur dolaylı müzakerelere dair sosyal medya hesabında önemli açıklamalarda bulundu. Bekayi, “İran, nükleer programının daha önce defalarca kanıtlanmış ‘barışçıl niteliğini’ güvence altına almak amacıyla diplomatik çabalarını sürdürmeye tamamen hazırdır” ifadelerini kullanarak, İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT) kapsamında barışçıl nükleer enerji kullanımına yönelik yasal haklarını savunma konusundaki kararlılığını vurguladı.
Öte yandan, Bekayi, İran halkına uygulanan hukuksuz ve insanlık dışı yaptırımların son bulması için de aynı kararlılıkla çalışmaya devam ettiklerini belirtti. Bu açıklamaları, İran ile ABD arasındaki müzakerelerin kıdemli ve önemli bir aşamasını yansıtırken, iki ülke arasında uzun süredir süregelen gerginliğin çözülmesine yönelik umutları besliyor.
4’ÜNCÜ TUR SONA ERDİ
İran ve ABD arasında Umman’ın başkenti Maskat’ta gerçekleştirilen dördüncü tur dolaylı müzakerelerin sona erdiği de bildirildi. İran Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan resmi açıklamada, “İran-ABD arasındaki dolaylı görüşmelerin dördüncü turu birkaç dakika önce sona erdi; bu görüşmeler zor, ancak karşılıklı pozisyonların daha iyi anlaşılması ve tartışmalı konuların çözümüne yönelik makul ve gerçekçi yöntemler geliştirilmesi bakımından faydalı olmuştur. Görüşmelerin bir sonraki turunun yeri ve zamanı, Umman koordinesinde duyurulacaktır” denildi.
TARAFLARIN BEKLENTİLERİ
Bu müzakerelerin, önce karşılıklı güven inşa etmeye, ardından da İran’ın nükleer programına dair bir anlaşmaya yönelik bir çerçeve oluşturmaya yönelik önemli adımlar olduğu düşünülmektedir. ABD, İran’ın atom bombası üretebileceği yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum üretimini durdurmasını talep ederken, İran ise nükleer programının her zaman barışçıl olduğunu savunmakta ve yaptırımların kaldırılması karşılığında programını “kısıtlama” teklifinde bulunmaktadır. Bununla birlikte, ABD tarafı, gelecekteki müzakerelerde geri adım atmayacağına dair garantiler talep etmektedir.
İran, uranyum zenginleştirme santrifüjlerini sökmeyi, uranyum zenginleştirmeyi tamamen durdurmayı veya zenginleştirilmiş uranyum stokunu 2015’te yapılmış olan anlaşmada belirlenen seviyelerin altına indirmeyi kabul edecek bir tutum sergilemiyor. Bu durum, müzakerelerin karmaşıklığını ve tarafların birbirine karşı konumlarını daha da zorlaştırmakta. Dolayısıyla, tarafların birbirlerine güven oluşturacak adımlar atması, olası bir anlaşmanın sağlanması açısından kritik bir öneme sahiptir.
