Türkiye’nin teknoloji alanındaki geleceği için kritik öneme sahip olan Milli Teknoloji Akademisi programı, Milli Türk Talebe Birliği tarafından düzenlenmiş olup, programda Kacır, Türkiye Yüzyılı’nda Milli Teknoloji Hamlesi’nin önemine vurgu yaptı. Kacır, bu hamlenin Türkiye’nin yerli ve milli ürünler ile sistemlerini kendi imkanlarıyla geliştirmesi, teknolojik bağımsızlığını elde etmesi ve nihayetinde yüksek teknolojide rekabetçi bir ülke olarak ekonomisini büyütüp refahını artırması için bir yolculuk olduğunu ifade etti. Ayrıca, bu bağlamda gerçekleştirilen TEKNOFEST etkinlikleri hakkında bilgi veren Kacır, 60 yıl önce Atatürk Havalimanı’nda Nuri Demirağ tarafından düzenlenen ilk TEKNOFEST’in önemini anımsattı ve 2000’li yıllarda Türkiye’nin teknoloji alanında geçirdiği değişim sürecine dikkat çekti.
Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliği ve “kendi evlatlarımızın alın terine, akıl terine güvenerek geliştireceğiz, üreteceğiz” iradesine vurgu yaparak, Türk mühendislerinin yerli ve milli projelerde sağladığı başarılara örnekler sundu. Bayraktar, ANKA, AKINCI, AKSUNGUR, HÜRKUŞ, HÜRJET, ATAK, GÖKBEY, KAAN ve KIZILELMA gibi projelerin Türk milletinin gökyüzüne imza attığının altını çizen Kacır, yıllardır süregelen çaresizlik algısının kırıldığını ve bu dönemde Türkiye’nin insansız hava araçları ile harp paradigmalarını değiştirdiğini ifade etti.
“DEV BİR AR-GE VE İNOVASYON EKOSİSTEMİ İNŞA ETTİK”
Kacır, Türkiye’nin teknoloji alanındaki başarısının milli bilinç üzerine inşa edildiğini belirterek, eğitim sisteminde yapılan köklü değişikliklerle birlikte gençlerin bu süreçte daha fazla yer almasını sağladıklarını aktardı. Örneğin, Sektör Kampüste ve Yazılım Okulları gibi çeşitli programlar ile üniversite çağındaki gençlerin milli teknoloji hamlesi alanında daha etkin olmaları teşvik edildi. Kacır, bu çabalarla dev bir AR-GE ve inovasyon ekosistemi kurduklarını vurguladı. Türkiye’nin dört bir yanında bulunan teknoparklar ile ilgili bilgi veren Kacır, 22 yıl önce sadece 2 teknopark varken, şimdi 106’ya çıkıldığını belirtti. Ayrıca, 22 yıl önce yalnızca 56 şirketin teknoparklarda faaliyet gösterdiğini, bu sayının şu anda 11 bin 500’e ulaştığını ifade etti.
Ayrıca, Türkiye’deki AR-GE ve tasarım merkezlerinin sayısının 1600’ün üzerine çıktığını söyleyen Kacır, AR-GE insan kaynağının 29 binden 292 bine yükseldiğini kaydetti. Bunun yanında, Türkiye’de bir yılda yapılan patent başvurusu sayısını ise 414’ten 10 binin üzerine çıkardıklarını belirterek, yıllık AR-GE harcamalarının da 1 milyar 200 milyon dolardan 16 milyar dolara yükseldiğini aktardı.
“SAVUNMA SANAYİSİNDE, 3 BİN 500 FİRMADA 90 BİN KİŞİ ÇALIŞIYOR”
Kacır, Türkiye’de AR-GE alanında özel sektörün payının %29’dan %65’lere yükseldiğini belirtti. Gençlerin bu alandaki başarıların en büyük katkısını sunduğunu vurgulayan Kacır, savunma sanayisinde yaş ortalamasının Türkiye’de 30, ABD’de ise 50’nin üzerinde olduğunu açıkladı. Sadece savunma sanayisinde 3 bin 500 firmanın 90 bin kişinin istihdam edildiğini belirten Kacır, bu altyapıyı büyütmeye devam ettiklerini ifade etti.
Son olarak, Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme yolunda çalışan gençlere önlerini açma görevlerinin olduğunu belirten Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türk milletinin bu hedefe ulaşmasını mümkün kılacakları sözlerini dile getirdi.
