10-12 Nisan tarihleri arasında meydana gelen ani hava sıcaklığı düşüşü, Türkiye’nin 34 ilinde zirai dona sebep oldu. Bu doğal olay, 16 farklı meyve türünü olumsuz etkileyerek, tarım ürünlerinde ciddi hasarlara yol açtı. Ancak, hububat ürünlerinin bu durumdan fazla etkilenmediği bildirilmektedir. Özellikle kayısı, üzüm, kiraz, elma, armut, ayva, limon, badem, fındık, ceviz, nektarin, şeftali, portakal, mandarin, erik ve Antep fıstığı gibi meyve çeşitleri, don olayından zarar gören başlıca ürünler arasında yer alıyor.
Olay sonrası, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri hızlı bir şekilde hasar tespit çalışmalarına başladı. Üretim sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi amacıyla, Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar çerçevesinde il ve ilçe tarım müdürlüklerinin koordinasyonunda üreticilere çeşitli öneriler ve uyarılarda bulunuldu. Bu çerçevede, üreticilere ağaçlarda budama kesim işlemi yapmamaları gerektiği konusunda uyarılar yapıldı. Budama işleminin dondan zarar gören kısımların tamamen belirlendikten sonra gerçekleştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Ayrıca, ağaçlar üzerinde küçük yaprak veya sürgün gelişimi olan bahçelerde, monilya ve çil hastalığına karşı uygun bir fungusitle ilaçlama yapılması gerektiği ifade edildi. Çiftçilere, meyve bahçelerinde havasızlık sebebiyle kök çürüklüğü ve zamklanma oluşumunu önlemek amacıyla sürdürülebilir tarımsal uygulamalarla yüzeysel sürüm yapmaları önerildi. Bu, zararın azaltılmasına yönelik önemli bir tedbir olarak öne çıkmaktadır.
Bunun yanında, don olayından etkilenen il ve ilçelerde, çiftçilere yönelik eğitim programlarının devam ettiği bilgisi verildi. Toprak yapısının iyileştirilmesi için organik maddelerin arttırılmasının önemine dikkat çekilmekte, azotlu gübrenin kontrollü bir biçimde kullanımının gerekliliği üzerinde durulmaktadır. Ayrıca, bitki besleme ürünlerinin topraktan veya yapraktan kontrollü bir şekilde kullanılmasının faydalı olacağı belirtilmektedir.
Oluşabilecek hastalıklara karşı düzenli kontrol yapılmasının yanı sıra, zarar gören ağaçların su ihtiyacının da karşılanmasının hayati öneme sahip olduğu ifade edilmektedir. Bu durum, meyve ağaçlarının sağlığını korumak ve üretimi devam ettirmek açısından kritik bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Son olarak, zirai don olayının ardından ülkede gıda arz güvenliği açısından bir tehlike bulunmadığı yetkililer tarafından açıklanmıştır. Çiftçilerin bu tür doğal afetlerden daha az etkilenmeleri amacıyla tarım sigortası yaptırmalarının önemi de ayrıca vurgulanmıştır. Tarım sigortası, çiftçilerin risklerini azaltmada etkili bir yöntem olarak dikkat çekmektedir.