Son günlerde dikkat çeken bir olay, Nevşehir Valisi İnci Gül’ün sosyal medya üzerinden paylaştığı bir video ile gündeme geldi. Vali Gül, “Bindiği otobüste epilepsi krizi geçiren kişiye müdahale eden genç, sonrasında yaşananları gözyaşları içinde anlattı” başlığı altında paylaşılan görüntülerle ilgili yaptığı açıklamada, izleyicileri uyararak “Dikkat bu bir dolandırıcılık yöntemidir.” ifadesini kullandı.
Vali Gül, paylaşımlarında yüzde yüz doğru olan bir noktaya değindi ve raporlu epilepsi hastalarının tüm ilaç masraflarının devlet tarafından karşılandığını hatırlattı. Bu durumun ilgili eczacılar tarafından da bilinen bir uygulama olduğunu vurgulayan Gül, toplumdaki sahte mağduriyet hikayelerine dikkat çekti. Gerçekten de dilencilikle mücadelede en sık karşılaşılan yöntemlerden birinin sahte hastalık ve fake mağduriyet hikayeleri olduğunu belirtti.
Devamında, toplu taşıma araçlarında, çeşitli yerlerde bayılan ya da çöp konteynerinin yanında çocuğıyla yemek yiyen gibi sahnelerin sıklıkla karşılaşıldığını ifade eden Gül, bu tür istismarların önüne geçilmesi gerektiğinin altını çizdi. “Toplumumuzun huzuru ve güvenliği için lütfen dikkatli ve duyarlı olalım.” diyen Gül, dikkat edilmesi gereken bir diğer noktanın da zekat ve sadakaların kimlere verileceğiydi. Bu bağlamda, ihtiyaç sahiplerine yardım edilmesi gerektiğini, ancak bunun güvenilir yollarla yapılmasının önemine vurgu yaptı.
Vali Gül, insanları bu tür sahtekârlıklara karşı uyarmanın yanı sıra, yardım ve destek düşüncesinin de doğru bir şekilde yönlendirilmesinin gerekliliğini ifade etti. Dolayısıyla, toplumsal dayanışmaların daha etkili ve anlamlı olabilmesi için bireylerin, yardımlarını doğrudan tanıdıkları gerçek ihtiyaç sahiplerine veya güvendikleri hayır kurumlarına ulaştırmalarını önerdi. Bu yaklaşım, toplumda algı kirliliği yaratan sahte hikayelerin azalmasına ve gerçek ihtiyaç sahiplerinin yardım almasına olanak tanıyacaktır.
Sonuç olarak, Vali Gül’ün ifade ettiği bu durum, bir yandan toplumsal yardımlaşmanın önemini vurgularken bir yandan da sahte mağduriyetlerin önüne geçilmesi için bireylerin duyarlılığını artırma çağrısı niteliği taşıyor. Herkesin elini taşın altına koyması gereken bu kritik süreçte, yardımların doğru yerlere ulaşması, toplumun huzurunu ve birliğini korumak adına son derece önemlidir. Toplum olarak, zararlara neden olabilecek dolandırıcılık yöntemlerine karşı önlem alırken, gerçek ihtiyaç sahiplerine de sahip çıkmak, insani bir sorumluluk olarak karşımıza çıkıyor.
