Türkiye’de finansa ilişkin önemli bir düzenleme, Cumhurbaşkanı Kararı ile Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu karar çerçevesinde, devlet tahvilleri ve hazine bonoları ile Hazine ile kurulan varlık kiralama şirketlerinin ihraç ettiği kira sertifikalarından elde edilen gelirler için indirimli tevkifat oranı uygulaması, mevcut durumda %0 olarak devam edecektir. Söz konusu uygulama, 31 Temmuz 2024 tarihine kadar geçerliliğini koruyacaktır.
Bu düzenlemeden faydalanabilmek için, 1 Mayıs 2024 ile 31 Temmuz 2024 tarihleri arasında söz konusu kıymetlerin iktisap edilmesi gerekmektedir. Bu tarihler arasında yapılan yatırımlardan elde edilen gelirler için tevkifat oranının %0 olarak uygulanmaya devam edeceği vurgulanmıştır. Bu durum, yatırımcılar için cazip bir fırsat sunmakta ve piyasa dinamiklerini olumlu yönde etkilemektedir.
Diğer yandan, yapılan ikinci düzenlemeye göre imalat sanayisi ile turizm alanında yatırım teşvik belgesine sahip olan mükellefler, belge kapsamında gerçekleştirecekleri inşaat işlerine ait mal teslimleri ve hizmet ifaları için, katma değer vergisinden (KDV) muafiyet hakkına sahip olacaklardır. Bu muafiyetin süresi ise 31 Aralık 2028 tarihine kadar devam edecektir. Bu uygulama, özellikle yatırımcılar ve işletmeler için önemli bir destek sağlayarak, bu sektörlerdeki yatırımların ivme kazanmasına fırsat tanıyacaktır.
Her iki düzenleme de, ülke ekonomisine ve piyasa koşullarına bağlı olarak değerlendirilmekte ve sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda bir adım olarak öne çıkmaktadır. Hem yatırımcıların hem de işletmelerin bu teşviklerden yararlanarak, ekonomik faaliyetlerini genişletmeleri teşvik edilmekte ve bu sayede istihdamın artırılması hedeflenmektedir.
Bu haber, Türkiye’deki finansal mekanizmaların ve ekonomik stratejilerin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Uzmanlar, bu tür düzenlemelerin, ülke ekonomisinin büyümesine ve istikrarlı bir şekilde gelişmesine katkı sağladığını belirtmektedirler. Yatırımcıların, bu fırsatları değerlendirerek, portföylerini çeşitlendirmeleri ve risklerini minimize etmeleri beklenmektedir. Gelecekte benzer düzenlemelerin devam etmesi ve farklı sektörlere yönelik teşviklerin sağlanması, ekonomik büyümenin güçlenmesine ve sürdürülebilirliğine katkıda bulunması açısından önem arz etmektedir.
