23-27 Nisan 2025 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirilen 12. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, kanserle mücadelede genetik yatkınlıkların rolü ve yapay zeka teknolojisinin sağlık alanındaki potansiyelini ele aldı. Kongrede, uzmanlar birey bazında risk profilleri oluşturmanın ve kişiye özel takip programlarının hastalıkların erken tanısındaki önemini vurguladılar.
“Bazen Bir İnsanın Doğduğu Gün Kansere Yakalanacağı Bellidir”
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Karabulut, kanser oluşumunun sadece genetik mirasla değil, aynı zamanda çevresel etkenler ve yaşam tarzı ile de bağlantılı olduğuna dikkat çekti. Karabulut, “Bazen bir insanın doğduğu gün kansere yakalanacağı bellidir. Ancak kanseri yalnızca tek bir nedene bağlamak mümkün değildir” diyerek halk arasında duyulan bazı ifadelerin bilimsel bir temeli olmadığını bildirdi. Neden-sonuç ilişkisini doğru kurmanın, tedavi süreçlerinde büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti.
“Neden Bir İnsan Kanser Olur?”
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nuri Karadurmuş, kanserin oluşumunda genetik faktörlerin rolünün büyük olduğunu belirterek, “Tüm kanserlerin yüzde 10-15’inde herediter faktörler bulunmaktadır” dedi. Özellikle meme, yumurtalık ve rahim kanserlerinde BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki mutasyonların etkisine dikkat çeken Karadurmuş, “Akıllı ilaçların yüzde 90’ı, bireye özgü biyobelirteçler üzerinden geliştirilmektedir” açıklamasını yaptı. DNA tamirat mekanizmalarındaki bozuklukların kansere yol açarken, hedefli tedaviler ile bu hastalığın kontrol altına alınabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Karadurmuş, akciğer kanserinde noktasal mutasyonlar, melanomda cilt kanseri için spesifik gen değişiklikleri ve bağırsak kanserlerinde çoklu mutasyonların etkilerine de değindi. Bu genetik değişikliklerin yeni ilaç geliştirme süreçlerine büyük fırsatlar sunduğunu ifade etti.
“Bilimsel Temeli Olmayan Tedavilere Karşı Uyarı”
Prof. Dr. Bülent Karabulut, kanser tedavisinde bilimsel temeli olmayan alternatif uygulamalara karşı uyarılarda bulundu. “Alternatif tıpta bazı bitkisel ürünler laboratuvar ortamında kanser hücrelerini öldürebilir. Ancak, bu bitkilerin insan vücudundaki etkileri farklılık gösterebilir ve ciddi yan etkilere yol açabilir. Örneğin, zakkum bitkisi laboratuvar ortamında etkili olsa da, insan vücudunda öldürücü etki oluşturabilir” diyerek alternatif tedavilere dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Yapay zekanın, bu tür güvenlik verilerinin analizinde önemli bir role sahip olabileceğini de ekledi.
Karabulut, gelecekte yapay zeka ile kişiye özel yaşam tarzı önerilerinin daha net ve yönlendirici olacağını ifade etti.