Uluslararası toplumun tepkilerine rağmen, İsrail ordusu Filistinlilere yönelik katliamlarına devam ediyor. Son olarak, Gazze Şeridi’nde gerçekleştirilen saldırılarla yine sivilleri hedef aldı. Yerel yetkililerden alınan bilgilere göre, Nuseyrat Mülteci Kampı’nda bulunan bir kafeteryaya düzenlenen İsrail saldırısında en az 6 kişi hayatını kaybetti. Ayrıca, Cibaliye Mülteci Kampı’nda yer alan Ebu Mahadi ailesinin evine yapılan saldırı sonucunda da en az 10 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Her iki saldırıda da birçok kişinin yaralandığı, yaralıların durumu hakkında ise net bilgilerin henüz ulaştırılmadığı ifade edildi.
ÖLÜ SAYISI 52 BİN 243’E ULAŞMIŞTI
İsrail’in, Gazze Şeridi’nde 18 Mart 2023 tarihinde tek taraflı olarak ateşkesi bozduğu ve sivillere yönelik saldırılarına yoğunlaştırdığı da dikkat çeken bir diğer durum. Bu tarih itibarıyla, İsrail’in gerçekleştirdiği askeri operasyonların yarattığı tahribat ve can kayıpları, Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından güncellenen verilere göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze bölgesinde hayatını kaybedenlerin sayısının 52 bin 243’e, yaralananların sayısının ise 117 bin 639’a ulaştığı kaydedildi. Bu durum, bölgedeki insani krizin ne denli derinleştiğini ortaya koyuyor.
İsrail’in saldırılarının belirli bir zaman dilimi içerisinde artış göstermesi, uluslararası insan hakları kuruluşları tarafından da eleştirildi. Öte yandan, bölgedeki sivil yapıların hedef alınması, savaş hukuku açısından ciddi sorunlar barındırıyor. Birçok sivilin yaşamını yitirmesi ve yaralanması, uluslararası toplumu harekete geçirmekte oldukça zorlanıyor. Gözlemciler, yetkililerden gelen açıklamaların yanı sıra, bölgedeki sivillerin çaresizliğini tanımlamakta güçlük çektiklerini ifade ediyor. Bu durumu daha da karmaşık hale getiren faktör, uluslararası toplumun İsrail’e yönelik yaptırımlar konusunda yeterince etkin adım atmaması.
Son yapılan saldırılar, Gazze’nin insanlık dramına dönüşen durumunu bir kez daha gündeme getirirken, dünya genelindeki birçok sivil toplum örgütü ve insan hakları kuruluşu, yaşananları kınamaya devam ediyor. Savaşın neden olduğu yıkım ve kayıpların yanı sıra, bölgedeki insanların geleceği için de ciddi endişeler söz konusu. Özellikle çocukların ve kadınların hedef alınması, sadece bölgedeki durum değil, aynı zamanda dünya genelindeki vicdanların da sızlamasına neden oluyor. Gazze’de yaşanan bu süreç, temel insan haklarının ihlal edildiği ve uluslararası normların göz ardı edildiği bir tabloya dönüşmüştür.
Sonuç olarak, Gazze’de yaşanan insani trajedi, sadece bölge halkını değil, tüm dünyayı ilgilendiren bir mesele haline geldi. Bu süreçte, dünya ülkelerinin nasıl bir tutum sergileyeceği ve uluslararası hukukun bu tür ihlaller karşısında nasıl bir yaptırım mekanizması geliştireceği merakla bekleniyor.
