Etkinliğin açılışında, Bolat, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ’nin tesislerine gerçekleştirilen alçak terör saldırısını bir kez daha kınadı ve bu saldırıda hayatını kaybeden şehitler için Allah’tan rahmet, yaralılar için ise acil şifa dilediğini ifade etti.
Saldırının zamanlamasının oldukça dikkat çekici olduğunu belirten Bolat, bu durumun Türkiye’nin birlik ve beraberliğini, huzurunu ve istikrarını hedef aldığını aktardı. Bolat, “Bu saldırı, savunma sanayimize yönelik bir tehdittir. Savunma sanayi, Türkiye’nin küresel teknoloji yarışında geri kalmaması ve ön sıralarda yer alması için büyük önem taşıyan bir sektördür.” sözlerini kullandı.
Bolat, saldırının İstanbul Fuar Merkezi’nde (İFM) düzenlenen SAHA EXPO Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı günlerine denk geldiğinin altını çizerek, “Fuarımıza yurt dışından tam 300 delegasyon katıldı ve hâlâ katılmaya devam ediyorlar. Bu etkinlikte 6,2 milyar dolarlık savunma sanayi ihracat projeleri imzalandı. Savunma sanayi alanında yıllık 12 milyar dolarlık bir üretim kapasitemiz var ve bu yıl 6,5 milyar dolarlık ihracat hedeflemekteyiz. Bu sektör, yaklaşık 100 bin istihdam sağlayan ve 3 bin 500’den fazla kamu ve özel sektör işletmesini kapsayan bir yapıya sahiptir.” şeklinde bilgi verdi.
Savunma sanayi alanındaki başarıların ve ürünlerin Türk sanayisine büyük bir itibar kazandırdığını vurgulayan Bolat, “Türkiye’nin kaliteli ve yüksek teknolojiye sahip ürünler ihraç edebilmesi konusunda savunma sanayinin önemli bir rolü oldu. Savunma sanayi, teknolojiyi geliştiren ve sanayinin ilerlemesini hızlandıran bir sektördür.” dedi.
Bolat, Avrasya coğrafyasında, kuzeyde, güneyde, doğuda, Balkanlar’da, Afrika ve Asya’daki ülkelerin Türkiye gibi güvenilir bir tedarikçi bulduğunu belirterek, “Bazı ülkeler, elindeki kaynakları vermemek için direniş gösteriyor, bahaneler uyduruyor ve yaptırımlar uyguluyor. Türkiye, etkili, kaliteli üretim yapan ve gelişmiş teknolojilere sahip güvenilir bir tedarikçi ülke konumuna ulaşmıştır. Bu nedenle Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ’nin tesislerine yönelik yapılan alçak terör saldırısına dünya genelinde büyük bir tepki gösterilmiştir. Batı, doğu, güney ve kuzeyden tam 108 ülke ve uluslararası kuruluşlar bu duruma karşılık verdiler.” ifadelerini kullandı.
“E-ticareti büyütme potansiyeli var”
E-ticaretin büyük bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu belirten Bakan Bolat, Kovid-19 pandemisi sırasında hızla büyüyen elektronik ticaretin ticari yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini ifade etti.
Bolat, elektronik ticaretin yeni iş fırsatları, istihdam ve uzmanlık alanları yaratarak ekonomiye canlılık kazandırdığını söyleyerek, “Türkiye, internetin sunduğu olanakları giderek daha fazla benimseyen bir ülke olarak, dijital dönüşüm destekli ekonominin önemli bir parçası olarak e-ticaret alanında büyük bir potansiyele sahiptir.” diye ekledi.
Geçtiğimiz yıl, internet üzerinden mal ve hizmet siparişi veren bireylerin oranının yüzde 49,5 olarak belirlendiğini aktaran Bolat, “Bu, ülkemizde her iki tüketiciden birinin internet alışverişi yaptığı anlamına geliyor. Ayrıca, 2019 yılında 136 milyar lira olan e-ticaret hacmi, 2023 itibarıyla 1,85 trilyon liraya çıkarak 13 kat bir büyüme gösterdi. Yine, 2019’da 68 bin 457 olan e-ticaret yapan işletme sayısı 2023’te yüzde 717 artarak 559.412’ye ulaştı.” dedi.
Son yıllarda esnaf ve sanatkarların e-ticaret alanına yoğunlaşmalarının önemini vurgulayan Bolat, Bakanlık olarak bu geçişi desteklediklerini ve esnafın dijitalleşme çabalarının memnuniyet verici olduğunu belirtti.
Küresel e-ticaret hacmi 2019’dan bu yana yüzde 75 büyüdüğünü ifade eden Bolat, “2023 itibarıyla küresel e-ticaret hacmi 5,8 trilyon dolara ulaşarak tarihî bir büyüklüğe erişmiştir. 2024’te ise bu rakamın yüzde 8 büyüyerek 6,3 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.” ifadelerini kullandı.
“Hedefimiz, 2028’de e-ihracat payını yüzde 10’a çıkarmaktır”
Bakan Bolat, 2022’de e-ihracatın toplam mal ihracatındaki payının yüzde 0,91 olduğunu hatırlatarak, “Bugün itibarıyla bu oran, toplam mal ihracatında yüzde 2,6’ya yükseldi. Yıl sonunda 7,5 milyar dolarlık e-ihracat ile bu payı yüzde 3’e çıkarmayı hedefliyoruz.” bilgilerini verdi.
Bolat, hedeflerinin 2028’de e-ihracatın toplam mal ihracatındaki payını yüzde 10’a ulaştırmak olduğunu da sözlerine ekledi.
Türkiye’de 2023 sonu itibarıyla 4,5 milyon işletme bulunduğunu, bunların 1,5 milyonunun perakende sektörü faaliyetinde bulunduğunu bildiren Bolat, 2023’te toplam ticaret hacminin yaklaşık 60 trilyon lira olduğunu açıkladı. “Bunun içinde perakende ticaretin hacmi ise 10,5 trilyon lira olarak kaydedildi. Perakende ticaret, toplam ticaret içinde yüzde 17’lik paya ulaşmış olarak, ülkemiz için önemli bir ticaret hacmi sunmaktadır.” dedi.
Bakanlık olarak perakende sektöründe etkin ve sürdürülebilir bir rekabet ortamı oluşturmayı amaçladıklarını dile getiren Bolat, işletmelerin dengeli bir biçimde büyümesi için de çaba sarf ettiklerini ifade etti.
E-ihracatı destekleyen yeni yasalar
Bakan Bolat, piyasa düzenini bozucu ve tüketiciyi yanıltıcı davranışlara karşı önlemler almayı sürdüreceklerini, ayrıca e-ticaret ve perakende sektörünü düzenlemeye yönelik tedbirler alacaklarını belirtti. Denetim faaliyetlerinin de aralıksız devam ettiğinin altını çizdi.
İki gün önce Meclis’te, tüketicileri daha iyi koruyacak yeni düzenlemelerin kabul edildiğine dikkat çeken Bolat, “Tüketicilerin haklarını artıran bu yasa ile tüketici ve konut kredisi sözleşmelerinin mesafeli olarak da yapılabilmesi sağlandı.” dedi.
Bolat, kadınların ticari hayata katılımlarının teşvik edildiğini, buna ek olarak mal veya hizmet alımında yeni hakların tanındığını da belirtti. Ayrıca, dolandırıcılığı önlemek amacıyla doğrudan satış sözleşmelerine dair önemli düzenlemelerin yapıldığını vurguladı.
E-ihracat pazarlarından Türkiye’ye yönelik artan ithalat karşısında, e-ihracatı geliştirmek adına firmaları, esnafı, üreticileri destekleyecek düzenlemelerin yapıldığını söyleyen Bolat, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da yapılan değişikliklerle e-ihracatı teşvik eden yeni düzenlemelerin Meclis tarafından onaylandığını aktardı.
Bolat, iç ticaret alanında gıda, otomotiv, emlak ve kuyum gibi sektörlerde fiyat artışı ve stokçulukla ilgili denetimlerin yoğun şekilde sürdürüldüğünü de sözlerine ekledi.