Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından yayımlanan “Şarj Hizmeti Piyasası Aylık İstatistikleri” raporu, Mart 2023’teki güncel durumu ortaya koymaktadır. Bu rapora göre, şarj istasyonlarının toplam kurulu gücü, Mart ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 2,13 artış göstererek toplamda 2 bin 8 megavat seviyesine ulaşmıştır. Bu artış, elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla, şarj istasyonlarının öneminin arttığını göstermektedir.
Mart ayı itibarıyla toplam şarj soket sayısı da önemli bir artış göstermiştir. Şubat ayında 28 bin 79 olan şarj soketi sayısı, Mart ayında yüzde 2,3’lük bir artışla 28 bin 717’ye çıkmıştır. Bu gelişme, elektrikli araç kullanıcılarının daha fazla şarj seçeneğine sahip olmasını sağlamaktadır.
Bu süreçte, AC (Alternating Current – Alternatif Akım) şarj soketlerinin sayısı 16 bin 900’e ulaşarak yüzde 2,2 oranında bir artış göstermiştir. Önceki ay, yani Şubat ayında AC şarj soket sayısı 16 bin 533 olarak kaydedilmişti. DC (Direct Current – Doğru Akım) şarj soketleri de benzer bir artış sergileyerek, önceki ay 11 bin 546 olan soket sayısını Mart ayında yüzde 2,3’lük bir artışla 11 bin 817’ye taşımıştır. Bu veriler, şarj altyapısının genişlediğini ve elektrikli araçların daha fazla kullanıcıya hitap ettiğini göstermektedir.
Bunun yanı sıra, elektrikli araç sayısında da kayda değer bir artış olmuştur. Şubat ayında 207 bin 989 olan elektrikli araç sayısı, Mart ayında 220 bin 258’e yükselmiştir. Bu durum, Türkiye’deki elektrikli araç pazarının büyüme trendini sürdürdüğünü ve daha fazla kullanıcıyı elektrikli araç tercihine yönlendirdiğini göstermektedir.
Sonuç olarak, EPDK’nın raporu, Türkiye’de şarj hizmetleri alanında sağlanan gelişmelerin yanı sıra, elektrikli araç kullanımının yaygınlaşmasını da ortaya koymaktadır. Artan kurulu güç, soket sayısı ve elektrikli araç sayısı, elektrikli ulaşımın geleceği için umut verici bir tablo çizmektedir. Bu artışların sürekliliği, hem enerji dönüşümü hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli bir adım olacaktır. Gelecek dönemlerde, bu tür verilerin izlenmesi ve değerlendirilmesi, politika yapıcılar ve sektör aktörleri için stratejik kararlar alabilme adına kritik bir öneme sahip olacaktır.
