İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu bazı şahıslar hakkında yürütülen kapsamlı bir yolsuzluk soruşturması çerçevesinde ciddi suçlamalarla karşı karşıya. Bu suçlamalar arasında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” yer almaktadır. İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından görevinden uzaklaştırılması, kamuoyunda geniş bir yankı bulmuş durumda.
59 ŞÜPHELİ İÇİN GÖZALTI KARARI ALINDI
Soruşturma çerçevesinde, toplamda 59 şüpheli için gözaltı kararı verilmiş olduğu bildiriliyor. Bu karar doğrultusunda, İstanbul, Ankara ve Tekirdağ illerinde Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen operasyonlarla birlikte 47 zanlı gözaltına alındı. Operasyonlar, şüphelilerin ev ve iş yerlerinde gerçekleştirilen aramalar ile sürdürülüyor. Ayrıca, firari durumda olan 6 zanlının yakalanması için çalışmalar devam ediyor.
CNN TÜRK Muhabiri Merve Tokaz, yapılan operasyona dair önemli bilgiler paylaştı. Tokaz, “İBB’ye yönelik ikinci dalga bir yolsuzluk operasyonu gerçekleştirildi. Bu operasyonda 47 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınan 47 kişi arasında İBB Genel Sekreter Yardımcısı Arif Gürkan Alpay ve İSKİ (İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi) Genel Müdürü Şafak Başa’nın da bulunduğu ileri sürülüyor.” açıklamasını yaptı.
CNN TÜRK İstanbul Haber Müdürü Nihat Uludağ ise, “İkinci dalga operasyonunda sabahın erken saatlerinde ekipler birçok adrese eş zamanlı operasyonlar gerçekleştirdi. 47 kişi gözaltına alındı ve bu kişilerin evleri ile diğer adreslerinde aramalara devam ediliyor. Gün içinde gözaltına alınan kişi sayısının daha da artması bekleniyor.” bilgilerini aktardı. Böylece yolsuzluk soruşturması kapsamında gelişmelerin hızla ilerlediği ve daha fazla kişinin gözaltına alınmasının muhtemel olduğu gözler önüne seriliyor.
Yapılan bu operasyonlar, Türkiye’de son yıllarda yolsuzlukla mücadele kapsamında önem kazanan bir durumu temsil ediyor. İBB ve diğer kamu kurumlarındaki yolsuzluk iddiaları, toplumsal bir tartışma yaratırken, aynı zamanda hükümetin de bu konuda attığı adımları sorgulatan bir olay zincirine dönüştü. Yolsuzlukla mücadelenin kararlılıkla sürdüğü vurgusu, kamuoyunda bir umut yaratabileceği gibi, aynı zamanda bu süreçten etkilenenler için çeşitli kaygıları da beraberinde getiriyor. Sonuçlar ne olursa olsun, yolsuzluk iddialarının ardında yatan sebeplerin araştırılması gerektiği ön plana çıkıyor.
