Hafta başında, karşılıklılık esaslı tarifelerin yarı iletken ve belirli teknoloji ürünlerine uygulanmayacağının açıklanmasının ardından risk iştahında bir artış meydana gelse de, takip eden gelişmelerle birlikte bu iyimserliğin belirli ölçüde azaldığı gözlemlendi. Özellikle ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ın, “Şu ana kadar açıklanan tarife artışlarının seviyesi beklenenden çok daha büyük. Bu durumun ekonomik etkileri arasında daha yüksek enflasyon ve daha yavaş büyüme yer alabilir.” şeklindeki açıklamaları piyasalarda tedirginlik yarattı.
ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz günlerde Powell’a yönelik yaptığı açıklamada, “Eğer (görevden) ayrılmasını istersem gider.” ifadelerini kullanarak Powell’ın performansından memnun olmadığını belirtti. Trump, Fed’in faiz oranlarını düşürmesi gerektiğini vurgulayarak, Powell’ın siyaset yaptığını öne sürdü. Bu durum, Trump ve Fed arasındaki31, sürmekte olan gerilimlerin yeniden tartışılmasına yol açtı.
Öte yandan, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, önümüzdeki hafta yayımlanacak olan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nda önemli aşağı yönlü revizyonların olacağını, ancak resesyon bekleyemediklerini belirtti. Bu yorumlar, küresel ekonomideki belirsizliğe ışık tutuyor.
İKİ DEV KURUMDAN YENİ ALTIN TAHMİNİ
Dünyanın iki en büyük ekonomisi arasındaki tarife temelli ticaret savaşı, fiyatlar üzerinde etkili olmaya devam ederken, artan gerginlikler ve küresel büyüme endişeleri güvenli liman talebine destek verdi. ABD merkezli Citi Research, yaptığı açıklamada Çinli sigorta şirketlerinin altına yapacağı yeni alımlar nedeniyle gelecek üç ay için altın fiyat hedefini ons başına 3 bin 200 dolardan 3 bin 500 dolara çıkardığını duyurdu. Bunun nedeni olarak, Çin’in 10 sigorta şirketine toplam varlıklarının yüzde 1’ine kadar altına yatırım yapma izni vermesi ile aylık yaklaşık 255 tonluk bir talep yaratma potansiyeli gösterildi.
Avustralya merkezli çok uluslu banka ANZ de benzer şekilde, yıl sonu altın fiyat tahminini ons başına 3 bin 600 dolara yükseltti. Altı aylık tahmin ise daha önce 3 bin 200 dolardan, 3 bin 500 dolara çıkarıldı. ANZ yetkilileri, yükselen resesyon riskinin, jeopolitik riskler, artan enflasyon endişeleri ve değişen faiz görünümü gibi etkenlerle birlikte altının değerini artırabileceğine dikkat çekti.
Silver Institute tarafından yayımlanan bir rapora göre, 2025 yılında küresel gümüş arz açığının yüzde 21 oranında azalarak 117,6 milyon ons seviyesine gerilemesi bekleniyor. Bu azalış, talepteki yüzde 1’lik azalma ile toplam arzda beklenen yüzde 2’lik artıştan kaynaklanacak. Takı, elektrikli araçlar ve güneş panelleri gibi çeşitli alanlarda kullanılan gümüş, beşinci yılını yapısal bir piyasa açığı ile kapatmış olacak.
BAKIR FİYAT TAHMİNLERİ YÜKSELDİ
Baz metaller, makroekonomik verilerin açıklanması ve Trump’ın ılımlı tarife politikaları nedeniyle karışık bir seyir izlerken, inşaat sektöründeki yavaşlama beklentileri nedeniyle alüminyum ve çinko fiyatlarında değer kaybı yaşandı. Bakır fiyatlarının belirsizlikte kalmaya devam etmesi, küresel imalat faaliyetlerine
