BOŞ İŞLER: Son dönemde Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) kayyım atanabileceği konusundaki tartışmaların ön planda olduğu bir ortamda, bu durumun tamamen boş işler olduğunu ifade ediyorum. Algı ile gerçeğin yer değiştirdiği bu süreçte, bu yalandan beslenenlerin ayaklarının kaydığı anlaşılıyor. CHP’ye kayyım atama olasılığının hukuken mümkün olduğunu kabul etmekle beraber, siyaseten bu durumun söz konusu olamayacağını, bunu baştan beri belirttiğimi hatırlatmak isterim. Benzer bir görüşü Sayın Devlet Bahçeli’nin de dile getirdiğini belirtmek gerekiyor.
GELECEK HER GÜN MECLİS’İ YÖNETECEK: AK Parti’nin döneminde Meclis’in yönetim şeklinin el notları ile olmaması gerektiği yönündeki görüşlerim sürüyor. Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’nın, Numan Kurtulmuş’un Can Atalay hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararını okumasını engellemesi kabul edilemez. Anayasa ve İç Tüzük’e uygun olarak Meclisi yönetme yetkisi, Meclis Başkanvekili’ne aittir. Eğer Meclis Başkanı bu yetkileri çiğneyerek ‘Benim çizdiğim sınırlar içinde olacak’ diyorsa, bu şekilde yönetmeye çalışırsa, ilerleyen günlerde bu durum tüm Meclis’i yönetmeyi gerektirecektir.
ZORBALIKLA OKUTULMADI: Parlamento içerisine seçilen milletvekilleri, Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu bir kararı dinlemeyi reddederse, bu durum hukuk açısından ciddi sorunlar yaratır. Mahkeme, kararını verdiğinde bu kararın işleme girmesi için okutulması zorunludur. Zorbalıkla veya talimatla bu karar okutulamaz. Eğer Anayasa’nın Cumhurbaşkanı’na yetki veren kısmını göz ardı ederseniz, Cumhurbaşkanı’nın yetkileri de ortadan kalkar. Anayasa Mahkemesi kararını tanımamak, anayasal düzenin tamamen ortadan kalktığı anlamına gelir.
RESTİNİ GÖRDÜM: Yürütme organının restini farklı görüp, Kurtulmuş’unkini yok sayamam. Hataylılar, orada oy kullanacaklar ve bir kişinin orada durmasıyla bu durum engellenemez. Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karara herkes saygı göstermelidir. Eğer buna direnen olursa ve bu hukuksuzluğa ses çıkaran kimse yoksa, bunu kabullenmek zorundayız. Susmak, dilsiz şeytan olmak demektir. Bu kadar açık bir durumu ifade etmekteyim.
Koltuk uğruna gençlerin geleceği feda ediliyor: Bu süreçte, gençlerin geleceği sadece koltuklar için feda edilmemelidir. Ekonomik gelişmeler bu süreçte büyük önem taşıyor.
DİPLOMA İPTAL EDİLMEDİ: İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili iptal kararı konusunda açıklamalar yapıldı ancak resmi tebligat henüz yapılmadı. Resmi bir tebligat alındığında, bu hukuksuz işlemi iptal etmek için yargıya başvuracağız.
EKONOMİ FEDA EDİLİYOR: (Merkez Bankası’ndan gelen faiz kararlarına yönelik endişeler) İmamoğlu’nu ve arkadaşlarımızı bıraksınlar; eğer gelecek ay faizler 5 puan düşmez, dövizde ciddi bir azalma görülmezse ve enflasyonda bir düşüş gerçekleşmezse, burada kalmaya devam edeceğiz. Çünkü siyasi iktidarın koltuğu gençlerin geleceğine ve ülkenin ekonomik yapısına verilen bir zarar olarak ortaya çıkıyor.
GÜNÜ GELİNCE ALNINI KARIŞLAYACAĞIZ: Konya’daki bir etkinlikte Atatürk yazılı peçelerin kullanılmasına izin verilmemesi durumunda, bu saçmalık bir teğmene yapılan haksızlık kadar vahimdir. Bu resmi koymak isteyenlerin alnından öpüyoruz ve bu durumu engelleyenlerin de
