Beyaz Saray Sözcüsü Leavitt, 2023 yılı içerisinde düzenlediği basın brifinginde, ABD ile Çin arasındaki gümrük tarifeleri gerginliğine dair önemli açıklamalarda bulundu. Leavitt, “Top artık Çin’in sahasında. Çin’in bizimle bir anlaşma yapması gerekiyor, biz onlarla anlaşma yapmak zorunda değiliz.” ifadelerini kullanarak, durumun Amerika açısından ne kadar ciddiyet taşıdığını vurguladı.
Leavitt, Çin’in diğer ülkelerden farklı bir özellik taşımadığını, yalnızca büyüklüğünün dikkat çektiğini belirtti. “Çin, bizim sahip olduğumuz şeyi, yani Amerikan tüketicisini istiyor; başka bir deyişle, onların bizim paramıza ihtiyaçları var.” diyen Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin ile bir anlaşmaya açık olduğunu ancak bu anlaşmanın şartlarının öncelikle Çin tarafından sağlanması gerektiğini dile getirdi.
Ayrıca, Leavitt, ABD’ye misilleme yapmayan diğer birçok ülkeyle gümrük ve ticaret anlaşmaları hakkında devam eden görüşmelere de dikkat çekti. “Yakın zamanda bazı ülkelerle gümrük tarife anlaşmalarımızı açıklayacağız.” şeklinde konuşan Leavitt, ABD’nin ticaret politikasının uluslararası düzeyde daha da genişleyeceğini belirtti.
Leavitt, otomobil parçaları ihracatına dair vergi muafiyeti getirme olasılığının sorulması üzerine, Trump’ın gümrük müzakerelerinde esneklik gösterme yetkisine sahip olduğunu, adil anlaşmalar yapmak koşuluyla her ülkeyle iş birliği yapabileceklerini aktardı. Bu durum, ticaretin dinamiklerini değiştirecek potansiyele sahip.
ABD ile Çin Arasında Ticaret Restleşmesi
Çin, ABD’nin tarife artışlarına tepki veren ilk ülke olmuş ve benzer bir oranla karşılık vermiştir. Bu gerginlik sırasında iki ülke arasında gerçekleşen tarifelere yönelik restleşmeden sonraki gelişmelerde, ABD’nin Çin’e uyguladığı gümrük tarifesi %145’e kadar yükselirken, Çin’in de ABD’ye uyguladığı tarifeler %125 seviyesine ulaşmıştır. Bu karşılıklı artışlar, iki ülkenin ticaret stratejilerine doğrudan etki etmiştir.
Washington yönetimi, diğer ülkelere yönelik getirdiği tarifeleri 90 gün süreyle ertelemeyi planlarken, Çin’e yönelik tarifelerin ise hemen yürürlüğe girmesi dikkat çekici bir strateji olarak öne çıkmıştır. Bu dönemde, Trump, akıllı telefon, dizüstü bilgisayar gibi bazı yüksek teknoloji ürünlerinin ek vergilerden muaf tutulacağını açıklamış, bu durum yeni bir ticaret dalgasının başlangıcı olarak yorumlanmaktadır.
Sonuç olarak, ABD ile Çin arasındaki bu gümrük tarifeleri konusundaki gelişmeler, iki ülke arasındaki ilişkilerin seyrini belirleyici bir rol oynarken, aynı zamanda diğer ülkelerin de bu süreçten nasıl etkileneceği merak edilmektedir. Leavitt’in açıklamaları, uzun süredir devam eden bu ticaret savaşının geleceği konusunda yeni bir perspektif sunmaktadır.