DMM tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında, 13 Nisan 2023 tarihinde İsrail’in Gazze’ye yönelik gerçekleştirdiği hava saldırısının, bölgedeki son çalışır durumdaki hastane olan El-Ehli Baptist Hastanesi’nin kabul ve acil servis binasını hedef aldığı hatırlatılmaktadır. Bu saldırı sonucunda hastanenin tamamen işlevsiz hale geldiği ve 1 milyondan fazla kişiye sağlık hizmeti sunan bu kurumun büyük bir kayba uğradığı belirtilmiştir.
Açıklamada, hayati tehlikesi olan ağır hastalar dâhil olmak üzere tüm personelin hastaneden tahliye edilmesi için İsrail ordusu tarafından yapılan çağrının, hastaneyi vurulmasından yalnızca 20 dakika önce yapıldığına dikkat çekilmektedir. Al-Jazeera’ya röportaj veren Yusuf Ebu Şakran, “Vücudunun çoğu yerinde ağır yanıklar olan çocuğu ve eşi ile beraber saldırıdan yalnızca iki dakika önce hastaneden kaçabildiğini” ifade etmiştir. Ayrıca, hastaneyi işleten Anglikan Kilisesine bağlı Kudüs Episkopal Piskoposluğu tarafından yapılan açıklamada, tahliye edilen hastalardan bir çocuğun oksijen yetersizliğinden hayatını kaybettiği vurgulanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus da bu durumu doğrulamış ve kritik durumdaki kırk hastanın nakillerinin hâlâ gerçekleştirilemediğini bildirmiştir. İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü saldırıları meşrulaştırmak için “hastanelerin karargah olarak kullanıldığı” yönündeki iddialarını gündeme getirmiştir.
“SAĞLIK KURULUŞLARI KASITLI VURULDU”
Açıklamada yine benzer şekilde, 36 hastane, 80’den fazla sağlık merkezi ve 140’tan fazla ambulansın da İsrail saldırılarıyla hedef alındığı vurgulanmaktadır. Bu durumun, birçok uluslararası kuruluş tarafından doğrulandığı ve İsrail’in saldırılarının kasıtlı bir biçimde Gazze’deki sağlık çalışanları ve sağlık altyapısını hedef aldığını göstermiştir. El-Ehli Baptist Hastanesi’nin müdürü Fadel Naeem, “Hayati önem taşıyan acil, radyoloji, laboratuvar ve merkezi eczane bölümlerinin de tahrip edildiğini” söylemiş ve bu şekilde İsrail’in sivil halka hizmet eden sağlık kuruluşlarını kasıtlı olarak vurduğu ortaya konulmuştur. Ayrıca, Gazze’deki Sağlık Bakanlığı 18 Mart’tan itibaren ateşkesin bozulmasıyla birlikte 1574 Filistinlinin hayatını kaybettiği ve 4 bin 115 Filistinlinin de yaralandığını açıklamıştır. Türkiye’nin bu durum üzerine yaptığı değerlendirmelerde, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırıların soykırım olarak nitelendirildiği ve dünya kamuoyunu manipüle etmek adına yürütülen propaganda kampanyalarına dikkat çekilmiştir.
Bu bağlamda, sağlık kuruluşlarının hedef alınması ve sivil halkın ağır yaralanmaları gibi durumların, uluslararası toplumda ciddi tepkilere yol açtığı gözlemlenmektedir. Bu tür saldırılar, insani durumun daha da kötüleşmesine neden olmakta ve bölgedeki insanlık dramını artırmaktadır. Uluslararası toplumun, bombardımanların durdurulması ve savaşta yaralananların tedavi edilmesi için acil çözüm arayışlarını hızlandırması gerektiği dile getirilmektedir. Gazze’de yaşanan bu insani kriz, sağlık ve güvenlik alanındaki sürdürülebilir çözümler oluşturulmadığı takdirde daha da derinleşecektir.
