Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından sağlanan veriler, Türkiye’nin ihracat performansını çarpıcı bir biçimde gözler önüne seriyor. Mart 2023 itibarıyla Türkiye, toplamda 23 milyar 385 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirmiştir. Ocak-mart dönemi için toplam ihracat miktarı ise 65 milyar 306 milyon dolara ulaşmıştır. Bu rakamlar, Türkiye’nin dış ticaret alanındaki büyüme ve gelişimini açıkça göstermektedir.
Ocak-mart döneminde Ankara’dan yapılan ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,2 oranında bir artış göstererek 3 milyar 491 milyon 2 bin dolara çıkmıştır. 2022 yılının aynı döneminde başkentten gerçekleştirilen dış satım oranı ise 2 milyar 953 milyon 164 bin dolar olarak kaydedilmiştir. Bu büyüme, Ankara’nın ihracat potansiyelini artırarak Türkiye’nin genel ihracat hedeflerine önemli bir katkı sağlamaktadır.
Ankara’dan yapılan ihracatın ülkelere göre dağılımına bakıldığında, Çin’in en fazla dış alım yapılan ülke olduğu gözlemlenmektedir. Bu dönemde Çin’a gerçekleştirilen ihracat, 245 milyon 91 bin dolar olarak kaydedilmiştir. Çin’i, 235 milyon 969 bin dolarla Almanya, 227 milyon 542 bin dolarla ABD, 194 milyon 929 bin dolarla Bulgaristan ve 152 milyon 545 bin dolarla Irak takip etmiştir. Bu veriler, Türkiye’nin dış ticaretinde hangi pazarların ön plana çıktığını göstermesi açısından büyük önem taşımaktadır.
KİMYEVİ MADDELER VE MAMULLERİ SATIŞI LİSTE BAŞINDA
İhracatın sektörler bazında dağılımı incelendiğinde, “kimyevi maddeler ve mamulleri” sektörünün en yüksek ihracatı gerçekleştirdiği görülmektedir. Bu sektör, ocak-mart döneminde toplam 383 milyon 608 bin dolarlık ihracat yaparak lider konumunu korumuştur. Aynı dönemde, “otomotiv endüstrisi” 363 milyon 595 bin dolarlık bir ihracat ile ikinci sırada yer alırken, “makine ve aksamları” ise 346 milyon 186 bin dolarlık dış satım gerçekleştirmiştir.
Bunun yanı sıra, bu dönemde ihracatını oransal olarak en fazla artıran sektör “gemi yat ve hizmetleri” olmuştur ve bu sektördeki artış oranı yüzde 198,4 olarak tespit edilmiştir. “Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri” başlığı altında yer alan sektörde ise yüzde 91 oranında bir artış gerçekleşmiştir. Bu durum, Türkiye’nin çeşitli sektörlerdeki rekabetçiliğini ve uluslararası pazardaki etkinliğini artırma yönündeki çabalarının sonuçlarını göstermektedir.
