Rümeysa Öztürk, Vermont Federal Bölge Mahkemesine sunduğu 7 sayfalık dilekçede, gözaltına alınma anında ve sonrasında yaşadığı “korku verici” tecrübelerini anlattı. Massachusetts’teki evinin yakınında iftar için hazırlık yaptığı sırada, yüzleri maskeli 6 Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) görevlisi tarafından gözaltına alınan Öztürk, bilinmeyen bir yere doğru götürülürken “kaçırıldığı ve öldürüleceği” düşüncesine kapıldığını ifade etti.
Öztürk, gözaltına alındığı anları tasvir ederken, “Yanımızda bir kadın polis memuru olmasını istedim ama etrafta hiç olmadığını söylediler. Hepsi sivil kıyafetliydi. Bunun garip bir durum olduğunu düşündüm ve beni öldüreceklerinden emindim.” şeklinde duygularını aktardı. Gözaltına alanların “polis olduklarını düşünmediğini” belirten Türk doktora öğrencisi, ilk kez ABD’de kamu görevlileri tarafından bu şekilde yakalandığını vurguladı. New Hampshire eyaletinde polis karakolu gibi görünen bir yerde durduklarında, onunla birlikte olanların gerçek polis olmadığını düşünmeye başlamış.
Söz Verdikleri Halde Avukatıyla Görüştürmediler
Tufts Üniversitesi öğrencisi olan Öztürk, gözaltına alındıktan sonra avukatıyla görüşmek istediği zaman kendisine izin verilmediğini belirtti. Ancak Vermont’a ulaştıklarında bunun mümkün olabileceği hakkında kendisine bilgi verildiğini açıkladı. Öztürk, “Vermont’ta tekrar bir avukatla görüşmek istedim ancak daha önce avukatımı Vermont’tan arayabileceğimi belirtmelerine rağmen bunu yapamayacağımı söylediler.” ifadesini kullandı.
Öztürk, Vermont’ta geçirdiği geceyi “yatağı olmayan sert bir bankın bulunduğu hücrede” geçirmek zorunda kaldığını ifade etti. Gece boyunca sık sık hücresine gelen görevlilerin, sığınma başvurusunda bulunmak isteyip istemediğini ve bir terör örgütünün üyesi olup olmadığını sorduğunu söyledi.
Louisiana Tesisinde 4 Kez Astım Krizi Geçirdi
Fulbright bursu ile Massachusetts’te eğitim alan Rümeysa Öztürk, Louisiana eyaletine götürüldüğünde, buradaki gözaltı tesisinde farklı zamanlarda 4 kez astım krizi yaşadığını ancak yeterli tıbbi desteğe ulaşamadığını ifade etti. Tesisin çalışanlarının tutumundaki kabalığa da değinen Öztürk, kendini asla güvende hissetmediğini dile getirdi.
Öztürk, dilekçesinde, “Bana hala bir seccade veya Kur’an verilmedi. Ayrıca bir Müslüman din görevlisiyle görüşmek istedim. Bu talepleri iki haftadan uzun bir süre önce yaptım. Hava durumu nedeniyle hafif uzun kollu giysiler istedim ama alamadım.” ifadelerini ekledi. Massachusetts’teki evine ve topluluğuna geri dönebilmek için her gün serbest bırakılmasını dua ettiğini belirtti.
Dilekçesinde, son 5 yıldır üzerinde çalıştığı doktorasını tamamlamak istediğini de ifade eden Öztürk, bu süreci hızlandırmak için kefalet talebinde bulundu.