Ordu ve çevresinde, 11-12 Nisan gecesi zirai don tehlikesi ile ilgili olarak bir uyarı yapıldığını belirten Şenocak, bu durumun özellikle fındık üreticileri için büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Özellikle kış aylarında yaşanan sıcaklık düşüşleri ve don olaylarının, on yıllık periyotlarla fındık üretiminde sorunlar yaşanmasına neden olduğunu vurguladı. Uzun yıllarca süren tecrübelerde elde edilen bilgilerin, bu tür zirai don tehditlerine karşı etkili yöntemlerin geliştirilmesine katkıda bulunduğunu aktardı.
Şenocak, zirai don olayının en yoğun şekilde yaşandığı saatlerde, bahçelerde araba lastiği, saman gibi yoğun duman yayan materyallerin yakılmasının, potansiyel zararı azaltabileceğine ya da tamamen ortadan kaldırabileceğine dikkat çekti. Bu tür uygulamaların, fındık bahçelerinin korunması açısından kritik öneme sahip olduğunu ifade eden Şenocak, özellikle don tehlikesinin yaşandığı gecelerde üreticilere bu önlemleri alarak hareket etmeleri çağrısında bulundu.
Ülke ekonomisine önemli katkı sağlayan fındığın, 450 bin aile için geçim kaynağı olduğunun altını çizen Şenocak, bu durumu daha da vurgulayarak, “Aziz üreticilerimizin, bu bağlamda yürekten bazı fedakarlıklar göstermesi büyük önem arz etmektedir. Bu gecelerde bahçelerinde dumanlama yaparak, hem kendi ürünlerini korumaları hem de ülke ekonomisine katkıda bulunmaları gerekmektedir. Allah, ürünümüzü, birliğimizi ve dirliğimizi korusun” şeklinde ifadelerde bulundu.
Bütün bunları göz önünde bulundurarak, bu tür ilginç meteorolojik olayların, ziraat için ne denli tehlikeli olabileceğini ve üreticilerin nasıl önlemler alması gerektiğini anlamak önemlidir. Uzun vadede fındık gibi döviz girdisi sağlayan ürünlerin korunmasına yönelik stratejilerin geliştirilmesi, hem üreticilerin hem de ülke ekonomisinin sürdürülebilirliği açısından kritik bir rol oynamaktadır.
Zirai don olaylarının sık yaşandığı bu günlerde, fındık bahçelerinin korunması için gereken önlemler alınmadığı takdirde, olası risklerin artırabileceği ve geçmiş deneyimlerden edindikleri tecrübelerin önem kazandığı aşikar. Dolayısıyla, üreticilerin bu tür olaylarla karşılaştıklarında, uzmanların önerilerine kulak vermesi ve uygulamaları yerine getirmesi, fındık sektörünün geleceği açısından da büyük bir gereklilik haline gelmektedir.