Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, geçtiğimiz haftaya ait Banka ve Kredi Kartı Sektörel Harcama İstatistiklerini yayımladı. Açıklanan verilere göre, geçen yılın 15-21 Haziran tarihleri arasında, Kurban Bayramı tatili dönemini de kapsayan bir süreçte toplamda 214 milyar lira değerinde kartlı harcama gerçekleşirken, bu yıl 29 Mart-4 Nisan tarihlerindeki Ramazan Bayramı tatilinde bu rakam 321 milyar liraya yükselmiştir. Bu durum, bayram dönemlerinde tüketim harcamalarının nasıl değiştiğini gözler önüne sermektedir.
İstatistikler incelendiğinde, geçmiş yıllarda bayram haftalarında genel olarak tüketim harcamalarında bir azalma gözlemlendiği belirlenmiştir. Özellikle 2024 yılının son bayram tatili olan Kurban Bayramı haftasında, kartlı harcamalarda bir önceki haftaya göre yüzde 33’lük bir düşüş yaşandığı kaydedilmiştir. Ancak 2 Nisan tarihinde bazı gruplar tarafından yapılan boykot çağrılarının olduğu Ramazan Bayramı tatili haftasında, bir önceki haftaya kıyasla kartlı harcamalarda yaşanan düşüş oranı yüzde 24 olarak tespit edilmiştir. Bu da, önceki bayram dönemine göre daha olumlu bir tablo çizmektedir.
Ramazan Bayramı süresince gerçekleştirilen harcamaların 2024 Kurban Bayramı ile karşılaştırılması sonucunda, bu yılki bayram haftasında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 50 oranında daha fazla harcama yapıldığı gerçeği ortaya çıkmıştır. Bu artış, ekonomik durumun değişimini ve tüketicilerin harcama davranışlarının nasıl evrilmiş olduğunu göstermektedir.
BOYKOT ÇAĞRISI YAPILDIĞI GÜN 70 MİLYAR LİRA İLE HAFTANIN EN YÜKSEK HARCAMASI GERÇEKLEŞTİ
Öte yandan, Anadolu Ajansı’nın (AA) Ticaret Bakanlığı kaynaklarından elde ettiği bilgilere göre, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) tarafından yapılan konsolide sonuçlara göre, boykot çağrılarının yapıldığı 2 Nisan tarihi, haftanın en yüksek günlük harcama tutarının kayıtlara geçtiği gün olmuştur. Bu tarihte gerçekleşen kartlı harcama miktarı, 70 milyar lira olarak belirlenmiştir. Bu durum, boykot çağrısının etkisiyle birlikte tüketici davranışlarının hangi yönde değiştiğine dair önemli ipuçları sunmaktadır.
Bütün bu veriler, Türkiye’deki tüketim alışkanlıklarının bayram dönemlerinde nasıl değiştiğini ve halkın ekonomik koşullar ile toplumsal olaylara nasıl tepki verdiğini göstermektedir. Tüketicilerin harcama alışkanlıklarındaki bu değişimler, sadece ekonomik trendlerin değil, aynı zamanda sosyal ve siyasal etkenlerin de bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Özellikle boykot çağrılarının etkisi, tüketim oranları üzerinden açıkça görülmekte ve bu durumun gelecekteki harcamalar üzerindeki etkileri merakla takip edilmektedir.
