Tuna Sel Sümer’in sağlık yolculuğu, birçok hastanın karşılaştığı zorlukları ve yanlış tanıları gözler önüne seriyor. 65 yaşındaki Sümer, belinden rahatsızlık yaşadıktan sonra 10 sene önce bir hastanede, yalnızca 1 hafta içerisinde 3 kez bel fıtığı ameliyatı geçiriyor. Ancak bu ameliyatlar sonrasında rahatsızlığı geçmediği gibi, daha da kötüleşiyor. Geçtiğimiz aylarda Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen’e başvurarak yeni bir tedavi arayışına giriyor. Prof. Dr. Şen, detaylı tetkiklerine dayanarak, Sümer’in rahatsızlığının aslında bel fıtığı değil, romatizma olduğunu tespit ediyor ve onu fizik tedaviye yönlendiriyor. Bu süreçte uygulanan fizik tedavi yöntemleri sonucunda Tuna Sel Sümer, ağrılarından kurtuluyor ve sağlığına yeniden kavuşuyor.
Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, hastasının durumunu değerlendirirken, radyolojik görüntülerin dikkatli incelenmesinin önemine vurgu yapıyor. Sümer’in hastaneye geldiğinde belinin öne doğru eğik olduğunu ve yürürken büyük zorluklar çektiğini belirtiyor. Daha önce kısa aralıklarla geçirdiği 3 bel fıtığı ameliyatına atıfta bulunarak, Sümer’in durumu hakkında radyolojik görüntüleri incelediğinde bazı işaretler görmüş. Özellikle, hastanın romatizmaya yatkınlığını tespit etmiş. Prof. Dr. Şen, birçok kez doktora giden Sümer’in rahatsızlığının çözüme kavuşturulamadığını, bu durumun genç meslektaşlarına bir ders olması gerektiğinin altını çizerek belirtmiştir. Radyoloji uzmanlarının görüşlerinin önemli olduğunu kabul etmesine rağmen, kendi klinik tecrübelerinin de ışığında karar verilmesi gerektiğini vurguluyor.
Prof. Dr. Şen, Sümer’in tedavisinde zorluklar yaşanan bu durumun üstesinden gelmek için romatizma uzmanı ve fizyoterapistler ile iletişime geçtiğini ifade etti. Kendisi, Sümer’e özel olarak üretilen takviye gıdalar ve kremler kullanarak tedavi sürecini başlatmış ve bunun olumlu sonuçlar verdiğini belirtiyor. Sümer de, 10 yıllık bir süreçten sonra nihayet sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor.
Tuna Sel Sümer, tedavi sürecini anlatarak yaşadığı zorlukları paylaşırken, geçmişteki ameliyatlarının etkisini de sorguluyor. “Bundan 10 yıl önce bir hastanede aynı hafta içerisinde 3 kez ameliyat olmuştum” diyerek, bu süreçten sonra yaşadığı korkunç ağrılara değiniyor. Sümer, birçok yerden yardım almak için başvurduğunu ancak tatmin edici bir sonuç alamadığını ifade ediyor. Son olarak, Prof. Dr. Orhan Şen’e başvurduktan sonra, romatizmaya dayanıklı bir rahatsızlığı olduğunun tespit edildiğini ve fizik tedaviyle sağlığına kavuştuğunu ekliyor.
Sümer, kendisine daha önce “vida takalım” diye öneride bulunan 3 profesörden de söz ediyor. Bu önerilere itiraz ettiğini ve romatizma tanısına ulaşmanın önemli olduğunu düşünüyor. O zamanki düşüncelerine dönerek, “Hayır, ben vida takıldıktan sonra iyileşmeyeceğim” dediğini hatırlatıyor. Sümer, geçmişte boşuna ameliyat olduğunu ve bugünkü romatizma tanısının ardından sağlıklı bir duruma kavuşmuş olmanın kendisi için önemli bir dönüşüm olduğunu belirtiyor. Bu noktada, Tuna Sel Sümer’in hikayesi, doğru tanı ve tedavi sürecinin ne denli hayati olduğunu gözler önüne seriyor.