Slovakya’nın başkenti Bratislava, son dönemlerde artan boz ayı saldırıları üzerine dikkat çekici bir basın toplantısına ev sahipliği yaptı. Bu toplantıda, Slovakya Başbakanı Robert Fico, Çevre Bakanı Tomas Taraba ve Turizm ve Spor Bakanı Rudolf Huliak bir araya geldiler. Toplantıda, boz ayı saldırılarının yarattığı tehlikeler ve bu nedenle alınan önlemler detaylı bir şekilde ele alındı.
Başbakan Robert Fico, bu yıl içinde 52 bölgede acil durum ilan edildiğini duyurdu. Fico, ormanlara gitmekten korkan insanların, boz ayı saldırılarının artmasıyla birlikte günlük yaşamlarının olumsuz etkilendiğini belirtti. Yaz mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte bu durumun daha da kötüleşebileceği endişesini taşıdığını ifade etti. Özellikle yaz aylarında daha fazla insanın doğa yürüyüşleri yapması beklenirken, ayı saldırılarının ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.
2024 yılında Slovakya’da toplam 1900 ayı saldırısı gerçekleşti. Bu sayı, her yıl artan bir tehlikenin habercisi olarak değerlendiriliyor. Çevre Bakanı Tomas Taraba, bu yıl ülkede meydana gelen ayı saldırılarının geçmiş yıl verileriyle kıyaslandığında artış gösterdiğini dile getirerek, Slovakya’daki ayı nüfusunun 1000’in üzerinde olduğunu kaydetti. Taraba, boz ayıları avlamak için yapılan düzenlemelerin Avrupa Birliği (AB) normlarıyla uyumlu olduğunu da belirtti. Bu sayede, insan yaşamını koruma amacı güdülerek, acil durum ilan edildiği ifade edildi.
Artan ayı saldırıları sonucu Slovakya’da 350 ayının vurulmasına izin verildi. Turizm ve Spor Bakanı Rudolf Huliak, bu kararın ardında yatan gerekçeleri ve bu sayının ayı popülasyonunun yaklaşık %40’ına denk geldiğini açıkladı. Huliak, boz ayılarının hızlı üreme özellikleri nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olmadığını belirtti. Bunun yanı sıra, Çekya’da da benzer nedenlerle geçen yıl 144 ayının öldürüldüğünü hatırlattı siydı.
Sonuç olarak, Slovakya hükümeti boz ayı saldırılarıyla mücadele etmek için acil durum ilan ederken, bunun yanı sıra avlanma izni vererek, halkın güvenliğini sağlamayı hedefliyor. Ancak bu uygulamanın doğanın dengesi üzerinde nasıl bir etkisi olacağı konusunda tartışmalar devam edecek gibi görünüyor. Hükümet yetkilileri, bu tür önlemlerin zorlu doğa koşulları ve insan yaşamı arasındaki dengeyi sağlamak amacıyla alındığını vurgularken, çevre aktivistleri bu durumun doğal yaşam üzerindeki olumsuz etkilerini gündeme getirmekte. Önemli olan, insanların güvenliğini sağlarken doğanın korunmasına yönelik adımların da atılmasıdır.
