ABD Başkanı Donald Trump, Senato’dan onay aldıktan sonra çeşitli ülkelere gidecek büyükelçilerle Beyaz Saray’da bir araya geldi. Bu toplantı sırasında, ABD’nin Ankara Büyükelçiliğine aday gösterilen Tom Barrack ile diğer büyükelçi adayları basın mensuplarına kısa birer açıklama yaptılar. Barrack, Türkiye’nin “en kadim medeniyetlerden biri” olduğunu belirterek, Trump’la çalışmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Donald Trump ise bu sözlere, “İyi bir ülke; lideri de iyi.” diyerek yanıt verdi.
TOM BARRACK KİMDİR?
Tom Barrack, 77 yaşında ve ABD’nin California eyaletinde doğup büyümüştür. Eğitim hayatına Güney Kaliforniya Üniversitesinde lisans eğitimi alarak başlamış, ardından San Diego Üniversitesinde hukuk öğrenimini tamamlamıştır. Barrack, Lübnan’ın Zahle kentinden 1900 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne göç eden Hıristiyan bir ailenin torunudur. Los Angeles’taki Culver City’de, babasının bir bakkal sahibi ve annesinin de bir sekreter olduğu bir ailede büyüdü.
Öğrencilik yıllarında rugby ile ilgilenen Barrack, aynı zamanda bir avukat olarak Suudi Arabistan’da çalışmıştır. 1980’lerde Ronald Reagan yönetiminde içişleri bakanlığı müsteşar yardımcılığı görevini üstlenmiş, bu dönemde Reagan ile California’nın Rancho del Cielo bölgesinde komşuluk ilişkisi geliştirmiştir. Barrack’ın yaşamı, iş dünyası ve kamu yönetimi arasındaki geçişlerle şekillenmiştir.
Büyükelçi adaylarının tanıtıldığı bu toplantı, Trump yönetiminin dış politikadaki gelişmelerinin temel taşlarını oluştururken, Barrack’ın atanmasının Türkiye-ABD ilişkilerine yeni bir soluk getirmesi bekleniyor. Barrack, Türkiye’nin tarihine ve kültürel zenginliklerine olan saygısını sıkça dile getiriyor ve bu tarihi bağların önemine vurgu yapıyor.
Sonuç olarak, Tom Barrack’ın Ankara Büyükelçiliği için aday gösterilmesi, hem kişisel geçmişi hem de ABD-Türkiye ilişkilerine olan katkıları açısından büyük anlam taşıyor. Bu doğrultuda Trump’ın, Barrack’a olan güveni de işlerin ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye, tarihi ve kültürel derinliği ile Amerikalı diplomatlar için her zaman güçlü bir mücadele alanı olmuş ve Barrack’ın bu görevi üstlenmesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleşmesine katkıda bulunma potansiyeline sahip bir adım olarak değerlendiriliyor.