Mersin’in Silifke ilçesinde bir ortaokulda öğretmenlik yapan Ayşe Sarıkaya, eski erkek arkadaşının tehditleri karşısında yaşadığı korkuyu sosyal medya aracılığıyla dile getirdi. Ağlayarak bir video çeken genç öğretmen, hayatından endişe duyduğunu ve tehditlerden ötürü emniyetten yardım istediğini belirterek, “ölmek istemiyorum” dedi.
Ayşe Sarıkaya’nın çektiği video, sosyal medyada hızla yayıldı ve bu durum Mersin ile Adana polisinin harekete geçmesini sağladı. Yapılan araştırmalar sonucunda, tehditlerde bulunan şüpheli M.O.nun Adana’da olduğu tespit edildi. Adana polisi tarafından operasyon düzenlenmiş ve M.O. kısa sürede yakalanarak gözaltına alınmıştır.
GENÇ ÖĞRETMEN GÖZYAŞLARIYLA İFADE ETTİĞİ KORKULARINI ANLATTI
Ayşe Sarıkaya, videosunda yaşadığı çaresizliği ve korkularını şu şekilde ifade etti: “Belki bu sizin için son videom olur; bilmiyorum ama artık dayanacak gücüm kalmadı. Yıllardan beri M.O. ile uğraşmak zorundayım. Hatalarım sadece onun erkek arkadaşım olmasıydı. Ayrıldıktan sonra beni rahatsız etmekten vazgeçmedi. Aileme, çevreme ve etrafımdaki herkese ulaştı. Yüzlerce şikayetim, dava dosyalarım ve aldığım kararlar var. Ancak hiçbirinde bir sonuç alamadım. Uzaklaştırma, elektronik kelepçe gibi tedbir kararları aldım ancak hepsini ihlal etti. Hatta elektronik kelepçeyi bile kırmış. Artık dayanacak gücüm kalmadı.”
Öğretmenlik yaptığı okuldaki arkadaşlarına, öğrencilere ve ailelerine kadar herkesin tehditlerden etkilendiğini dile getiren Ayşe, “Ölmek istemiyorum, onun beni öldürmesini istemiyorum. Sadece güzel bir yaşamım olsun istiyorum. Dışarı çıktığımda yürüyebilmek istiyorum. Balkonda çamaşır asamıyorum çünkü beni görecek diye korkuyorum.” şeklinde devam etti.
Ayşe Sarıkaya’nın sözleri, çeşitli sosyal medya platformlarında büyük bir yankı buldu; birçok kişi onun durumuna duyarlılık gösterdi. “Bir şeyler saklamaktan ve içimdeki fırtınayı anlatmaktan çok yoruldum.” diyen Ayşe, adalet talebinde bulundu. “Lütfen sesim olun. Ölmek istemiyorum.” diyerek izleyenlere çağrı yaptı.
Bu olay, toplumda kadına yönelik şiddet ve tehditlerin ne kadar yaygın olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Ayşe Sarıkaya’nın yaşadığı bu travmatik deneyim, yetkililerin konuyla daha fazla ilgilenmesi gerektiğini ortaya koyarken, bireylerin de benzer durumda olanlara destek olmasının önemini vurguluyor. Peş peşe gelen destek mesajları, Ayşe’nin yalnız olmadığını hissetmesine yardımcı oldu.