Elkana Bohbot’un ailesi, Kassam Tugayları tarafından yayımlanan video ile ilgili olarak bir yazılı açıklama yaptı. Ailenin yaptığı bu açıklamada, “Elkana 535 gündür cehennemde yaşıyor. Zor durumda olduğunu görüyoruz. Sürekli açlık nedeniyle çok kilo verdi. Cilt ve solunum sorunları yaşıyor ve yaklaşık bir buçuk yıldır güneş ışığı görmüyor.” ifadeleri dikkat çekti.
Aile, Kassam’ın yayımladığı video ile ilgili olarak, Elkana’nın bir an önce evine ve ailesinin yanına dönmesi gerektiğinin altını çizdi. “Sizden yalvarıyoruz. Güneş ışığı görmeyi bekleyen, İsrail’in bombardımanını duyan ve sürekli korku içinde yaşayanın sizin oğlunuz olduğunu düşünün.” diyerek, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Donald Trump’a doğrudan seslendi. Aile, Elkana ve tüm esirlerin evlerine dönmesini ve yaşadıkları zorlukların sona ermesini istediklerini belirtti.
Demokratlar Partisi Başkanı Yair Golan, video ile ilgili olarak X sosyal medya hesabında bir paylaşımda bulunarak, “Elkana Bohbot ve Yusuf-Chaim Ohana’nın yer aldığı video, zalim, kötü ve ihmalkar bir hükümete sahip olduğumuzun acı bir göstergesidir.” değerlendirmesinde bulundu. Golan, “59 kardeşimiz hala Gazze’de. Hayatları tehlikede. Onlar (hükümet) ise siyasette kalma, kamu parasını yağmalama ve devleti yok etmeyle meşgul.” ifadeleriyle hükümeti sert bir dille eleştirdi.
Kassam Tugayları, daha önce yayımladığı görüntülerde, iki İsrailli esirin, “Gazze’de yeniden başlayan saldırıların hepsinin sonu olacağını” belirtmişti. Bu açıklamalar, bölgedeki gerginliğin artmasına ve esirlerin durumunun daha da kötüleşmesine neden olabileceği endişesini doğuruyor. Aileler, militanların ve hükümetin tutumlarının değiştirilmesi gerektiğini ve insanların temel insan haklarının korunması gerektiğini vurguladılar.
Tüm bu gelişmeler ışığında, İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar her geçen gün daha da tırmanırken, esirlerin durumu da belirsizliğini koruyor. Elkana Bohbot ve diğer esirlerin aileleri, çocukları için endişe içinde olup, uluslararası kamuoyunun desteğini istemekte. Aileler, yaşanan bu süreçte insani değerlere saygı gösterilmesi çağrısında bulunuyor.
