Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ekipleri, İstanbul’un Beşiktaş ilçesine bağlı Bebek, Arnavutköy, Kuruçeşme ve Ortaköy mahallelerinde, sahil şeridindeki taşınmazların durumunu incelemek üzere saha çalışmaları gerçekleştirmiştir. Bu çalışma, İstanbul’un kıyı bölgelerindeki kültürel mirası koruma amacını taşımaktadır ve denetimlerin kesinlikle titizlikle yürütüldüğü bildirilmiştir.
Denetim sırasında, toplamda 21 tescilli ve 2 tescilsiz taşınmazda denize doğru kaçak eklemelerin yapıldığı tespit edilmiştir. Bu kaçak eklemeler, söz konusu binaların yapısal bütünlüğünü ve özgün mimarisini tehdit eden bir durum oluşturmaktadır. Ayrıca, incelemeler sırasında yapıların teras bölümlerinde çeşitli kapatma işlemleri, plan ve cephe tipolojisinde değişiklikler ile özgün mimari ögelerdeki bozulmalar da gözlemlenmiştir. Bu tespitler, yetkililerin dikkatini çekmiş ve hızlı bir şekilde harekete geçilmesine yol açmıştır.
Bu tespitler doğrultusunda, ilgili taşınmazların sahipleri ve bulunduğu belediyelere resmi karar tebliğ edilerek izinsiz uygulamaların derhal kaldırılması talep edilmiştir. Ayrıca, daha önceki dönemlerde izinsiz uygulamalar nedeniyle suç duyurusunda bulunulan 7 tescilli ve 2 tescilsiz taşınmazdaki uygulamaların da kaldırılması istenmiş ve bu durumda ilgili mercilere gereken işlemlerin yapılması için talimat verilmiştir. İlgili denetimlerin, 10 Ocak 2025 tarihi itibarıyla sürdüğüne dair bir bilgi de paylaşılmıştır.
Bu tür denetimler, sadece mevcut durumun tespiti açısından değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunması açısından da büyük bir önem arz etmektedir. Kültürel varlıkların korunması ve gelecek nesillere aktarılması, toplumların kimliklerini ve tarihlerini korumasında kritik bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, izinsiz eklemelerin ve değişikliklerin önlenmesi, hukuki süreçlerin etkin bir şekilde işletilmesi, toplumun bu konudaki duyarlılığının artırılması açısından büyük önem taşımaktadır.
Kültürel mirasın korunmasına yönelik bu tür denetimlerin düzenli olarak yapılması, benzer sorunların yaşanmaması adına bir dereceye kadar önemlidir. Ayrıca, bu tür çalışmaların sadece denetimle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda halkı bilgilendirme ve çoğunluğu bilinçlendirme çabalarını da içermesi gereklidir. Böylece, toplumda kamuoyunun bu konudaki duyarlılığı artırılabilir ve izinsiz yapılaşmanın önüne geçilebilir. Bu bağlamda, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yürüttüğü bu denetim ve takip çalışmaları, İstanbul’un tarihi dokusunun korunması adına önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
