Yarı İletken Endüstrisi Birliği (SIA), 2023 yılına ilişkin küresel yarı iletken satış verilerini kamuoyuna açıkladı. Bu verilere göre, küresel yarı iletken satışları 2024 yılında yıllık bazda %19,1 artış göstererek 627,6 milyar dolara ulaşmıştır. Bu rakam, yarı iletken pazarının büyüme potansiyelini ve sektördeki dinamizmi çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır.
2023 yılına baktığımızda, küresel yarı iletken satışlarının toplam tutarı 526,8 milyar dolar olarak kaydedilmiştir. Böylece 2023 yılı, yıllık bazda tüm zamanların en yüksek satış seviyesine ulaştığı bir yıl olmuştur. Bu durum, yarı iletken sektörünün küresel ekonomideki rolünün giderek arttığını ve sektöre olan talebin sürekliliğini göstermektedir.
Bölgesel satış verilerine göre, Amerika kıtasında yarı iletken satışları yıllık %44,8 oranında bir artış göstermiştir. Çin’de bu artış oranı %18,3, Asya Pasifik bölgesinde ise %12,5 olarak kaydedilmiştir. Ancak, Japonya’da %0,4 ve Avrupa’da %8,1’lik bir azalma söz konusudur. Bu veriler, küresel yarı iletken pazarının ne kadar dinamik ve rekabetçi olduğunu ortaya koymaktadır.
SIA Başkanı ve Üst Yöneticisi John Neuffer, bu verilere dair değerlendirmelerini paylaşırken, küresel yarı iletken pazarının 2024 yılında yıllık satışlarda ilk kez 600 milyar doları aşarak tüm zamanların en yüksek satış seviyesine ulaştığını vurgulamıştır. Neuffer, teknolojinin gelişmesiyle birlikte yarı iletkenlere olan ihtiyacın artacağını ifade etmektedir.
2025 yılı için küresel yarı iletken pazarında çift haneli büyüme beklentisi bulunmaktadır. Neuffer, yarı iletkenlerin tıbbi cihazlar, iletişim sistemleri, savunma uygulamaları, yapay zeka, ileri düzey ulaşım ve daha birçok modern teknolojiyi mümkün kıldığını belirterek sektördeki uzun vadeli görünümün son derece güçlü olduğunu dile getirmiştir. Bu açıklamalar, yarı iletkenlerin gelecekteki teknolojik dönüşümlerdeki kritik rolünü gözler önüne sermektedir.
Son olarak, Neuffer, küresel yarı iletken satışları artışını sürdürürken, Amerika’nın 2032 yılına kadar yerli çip üretim kapasitesini üç katına çıkarmasının beklendiğini kaydetmiştir. Bu durum, Amerika’nın yarı iletken sektöründeki rekabet gücünü artıracak ve ülkenin teknolojik bağımsızlık hedeflerine katkı sağlayacaktır.
