ABD Başkanı Donald Trump, ek gümrük vergileri uygulama kararını Kanada, Meksika ve Çin’e yönelik olarak savundu. Trump, “ABD neredeyse her ülke tarafından kazıklandı. Neredeyse her ülkeyle ticaret açığımız var. Bunu değiştireceğiz. Bu adil değil,” dedi. Bu açıklamayı Florida’daki Mar-a-Lago malikanesinden Washington’a dönüşünde yaptı. Özellikle yarın Kanada Başbakanı Justin Trudeau ve Meksika yönetimiyle bir görüşme gerçekleştireceğini belirtti.
Trump, “Çok dramatik bir şey beklemiyorum. Gümrük vergileri koyduk. Bize çok para borçlular ve eminim ki ödeyecekler,” diyerek, Kanada’ya yılda yaklaşık 200 milyar dolar sübvansiyon sağladıklarını ve bunun nedeninin sorgulanması gerektiğini ifade etti. “Ne için? Bundan ne elde ediyoruz? Hiçbir şey elde etmiyoruz,” diyerek dikkat çekti. Ayrıca, Kanada’nın hesapları ile ilgili bir dizi değişikliğin olacağını vurguladı. Meksika ile olan ilişkilerini “çok iyi görüşmeler yaptık” ifadeleriyle özetledi.
AVRUPA BİRLİĞİ’NE KÜÇÜK BİR ELEŞTİRİ:
Trump, ek gümrük vergilerinin ABD içindeki fiyat artışlarına neden olup olmayacağına dair bir soruyu yanıtladı ve bunun kısa vadeli bir olumsuz etki yaratabileceğini dile getirdi. “Kısa vadede biraz acı çekebiliriz, ama insanlar bunu anlıyor,” dedi. Avrupa Birliği’nden gelen tepkilere de yanıt verirken, “Amerika Birleşik Devletleri dünyadaki neredeyse her ülke tarafından kazıklandı. Neredeyse her ülkeyle ticaret açığımız var. Bunu değiştireceğiz. Bu adil değil,” dedi. Avrupa Birliği’ne ek vergiler uygulanabileceğinin sinyalini vererek, “Arabalarımızı almıyorlar, çiftlik ürünlerimizi almıyorlar. Neredeyse hiçbir şey almıyorlar ve biz onlardan her şeyi alıyoruz, milyonlarca araba, muazzam miktarda yiyecek ve çiftlik ürünü,” diye ekledi.
Trump’ın politikaları, ticaret dengesizlikleri ve gümrük vergileri üzerindeki duruşu, uluslararası ticaretin geleceği üzerine tartışmalara yol açtı. Özellikle, Avrupa ve Amerika arasındaki ticari ilişkilere dair atılacak adımlar, iki taraf için de önemli sonuçlar doğurabilir. Dolayısıyla, Trump’ın bu sert söylemleri, dünya piyasalarını ve dış politikaları etkilemeye devam edeceğe benziyor.
