Mısır’ın El-Kahire el-İhbariye haber kanalına göre, Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry ve Cibuti Dışişleri Bakanı Mahmud Yusuf, Kahire’de düzenledikleri ortak basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Abdulati, ülkesinin Gazze Şeridi ile ilgili çabalarının devam ettiğini belirtirken, Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasının 3 aşamasının tamamlanıncaya kadar bu çabaların süreceğini vurguladı.
Abdulati, “Hiçbir vatandaşın toprağını terk etmeyeceği şekilde Gazze Şeridi’nin yeniden imarı konusundaki tutumumuz net” diyerek, Gazze’nin yeniden inşasının önemine dikkat çekti. Ayrıca, Kızıldeniz bölgesindeki gerilimlere de temas eden bakan, “Mısır, Katar ve ABD’nin Gazze’de ateşkesi sağlamasının ardından Kızıldeniz bölgesinde gerilimi tırmandırmanın bir gerekçesi yok” ifadelerini kullandı. Kızıldeniz bölgesinin güvenliği konusuna özel bir vurgu yaparak, uluslararası deniz taşımacılığının güvenliğinin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Abdulati, “Kızıldeniz’e kıyı olmayan hiçbir ülkeden askeri varlığı kabul etmiyoruz” diyerek, bölgedeki askeri varlıkların sınırları olduğunu ifade etti. Bu açıklamalar, Mısır’ın bölgede nasıl bir strateji izlediği ve güvenlik endişelerini göz önünde bulundurduğunun bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Trump’ın Gazze İle İlgili Önerisi
Eski ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’deki Filistinlilerin, özellikle Ürdün ve Mısır gibi Arap ülkelerine sürgün edilmesi fikrini ortaya atmıştı. Trump, Gazze’nin “temizlenmesi” için bu ülkelerin daha fazla Filistinliyi kabul etmesi ve bu kişilerin “farklı yerlerde inşa edilecek konutlara yerleştirilmesini” istemişti. Ayrıca, bu yerleştirmenin “geçici” veya “uzun süreli” olabileceğini belirtmişti.
Trump, bu konuyu Ürdün Kralı II. Abdullah ile telefonda görüştüğünü ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile de görüşeceğini kaydetti. “Arap ülkeleriyle bir araya gelip, Filistinlilerin barış içinde yaşayabilecekleri başka bir yerde konutlar inşa etmeyi tercih ederim” diyerek, bu yeni yerleşim alanlarının oluşturulması fikrini savundu.
Dün Kahire’de toplanan Arap ülkeleri dışişleri bakanları, Trump’ın planına dair ortak bir basın açıklaması yapmış ve “Katılımcılar, Filistinlilerin vazgeçilmez haklarına yönelik ihlallerin reddedilmesi konusunda mutabakata varmış bulunmaktalar” ifadesiyle Trump’ın önerilerini olumsuz bir şekilde değerlendirmiştir. Bu durum, Arap ülkeleri arasındaki dayanışmanın ve Filistin konusunda izlenecek yolların ne denli önemli olduğunu göstermektedir.
Tüm bu gelişmeler, bölgedeki siyasi dinamiklerin ve güvenlik politikalarının değişen çerçevede nasıl şekillendiğine dair ipuçları sunuyor. Mısır’ın, Gazze için üstlenmiş olduğu rol ve Trump’ın ortaya attığı öneriler, Filistin sorununun çözümüne yönelik atılan adımların ne kadar farklı yöne gidebileceğini açıkça gözler önüne seriyor.