Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (ISS) X hesabından yapılan son açıklamalara göre, astronot Jessica Williams, meslektaşı Peggy Whitson’a ait olan 60 saat 21 dakikalık uzay yürüyüşü rekorunu geride bıraktı. Williams, uzun bir süre uzayda mahsur kalan astronotlardan biri olarak, meslektaşı Butch Wilmore ile birlikte, istasyon donanımını korumak ve Destiny laboratuvarı ile Quest hava kilidinden analiz için yüzey malzemesi örnekleri toplamak amacı ile 5 saat 26 dakikalık bir uzay yürüyüşü gerçekleştirdi.
Bu uzay yürüyüşü sonrasında, Williams’ın toplam uzay yürüyüş süresi 62 saat 6 dakikaya ulaşmış oldu. Böylece Williams, uzayda en uzun süre yürüyüş yapan kadın astronot unvanını kazanmış oldu. Bu tür başarılar, hem astronotların yeteneklerini hem de uzay araştırmalarının sınırlarını zorlamaktadır.
Uzayda mahsur kalan NASA astronotları
Jessica Williams ve Butch Wilmore, 5 Haziran 2024 tarihinde Boeing’in yeni Starliner kapsülü ile bir haftalık test uçuşu için Uluslararası Uzay İstasyonu’na gönderilmişlerdi. Ancak, Starliner’daki teknik bir arıza nedeniyle, bu iki astronotun dönüş tarihi bir kez daha ertelendi. NASA, Starliner’ın boş dönmesi direktifini vermişti ve bu durum astronotların uzayda kalma sürelerini uzatmış oldu.
Uzay istasyonundaki görevleri sona eren Williams ve Wilmore, SpaceX tarafından devralılan yedek kapsülün fırlatma tarihinin ertelenmesi nedeniyle, dünyaya dönüşlerinin mart sonu veya nisan başına kadar mümkün olmayacağı tahmin ediliyor. Bu durumda, uzay istasyonunda kalacakları süre 10 aya kadar çıkabilir. Astronotların uzayda bu kadar uzun kalması, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan zorlu bir durumu da beraberinde getiriyor.
ABD Başkanı Donald Trump, 29 Ocak’ta yaklaşık 8 aydır Uluslararası Uzay İstasyonu’nda mahsur kalan astronotların dünyaya dönüşü için Amerikan milyarder Elon Musk ile sahibi olduğu SpaceX firmasına çağrıda bulundu. Trump, bu astronotların güvenli bir şekilde geri dönmeleri gerektiğini vurguladı.
Elon Musk ise sosyal medya platformu X üstünden yaptığı paylaşımda, astronotları en kısa sürede dünyaya getirmek için çaba sarf edeceğini bildirdi. Musk’ın bu açıklamaları, astronotların dünyaya dönüşü için umut verici bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Uzayda geçirdikleri süre boyunca, Williams ve Wilmore’un gösterdiği dayanıklılık ve mücadele ruhu, insanlığın uzay araştırmaları konusundaki azim ve kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Uzay araştırmalarında yaşanan bu tür olaylar, insanlığın uzayda daha fazla süre geçirebilme ve farklı görevler üstlenebilme potansiyelini de ortaya koymaktadır. Williams’ın rekoru, sadece kendi kariyeri için bir başarı değil, aynı zamanda kadın astronotlara ilham veren bir dönüm noktası olarak da kaydedilmektedir.