Kış aylarında üst solunum yolu enfeksiyonlarındaki artış, hastanelerde enfeksiyon hastalıkları ve pediatri servislerinde büyük bir yoğunluk yaratmaktadır. Özellikle İnfluenza A virüsünün yaygınlığı, bu durumu tetikleyen temel sebepler arasında ön plana çıkmaktadır. Özel bir hastaneye aralık ve ocak aylarında başvuran semptomlu hastalar üzerinde yapılan analizler, mevcut olan diğer virüslerle birlikte İnfluenza A’nın en baskın viral etken olduğunu göstermiştir.
VAKALARIN NEREDEYSE YÜZDE 80’İNİ KAPSIYOR
Üst solunum yolu enfeksiyonu şikâyetiyle hastaneye başvuran vakaların yüzde 78,3’ünde İnfluenza A virüsü tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, respiratuvar sinsityal virüs (RSV) A ve B türlerine toplamda yüzde 11,7 oranında rastlanırken, geriye kalan örneklerin yüzde 5’inde influenza B virüsü, yüzde 1,7’sinde COVID-19’a yol açan SARS-CoV-2 virüsü ve yüzde 3,3’ünde ise birden fazla viral etkenin neden olduğu ko-enfeksiyonlar saptanmıştır.
Verileri inceleyen Doç. Dr. Buket Baddal, “Laboratuvarımıza ulaşan toplam 138 klinik örnekten 60’ı pozitif saptandı ve pozitiflik oranı yüzde 43,5 olarak belirlendi. Pozitif örnekler arasında ise yüzde 78,3 oranında, yani 47 örnekle en baskın etkenin İnfluenza A virüsü olduğunu tespit ettik” şeklinde açıklamalarda bulundu.
PCR TESTLERİNİN ÖNEMİ
Solunum yolu enfeksiyonlarının etkeninin belirlenmesi için ateş, öksürük, burun akıntısı, halsizlik, baş, boğaz ve eklem ağrıları gibi klinik belirtileri olan kişilerden alınacak ağız ve burun sürüntü örneklerinin moleküler PCR testleri ile analiz edilmesinin önemi büyüktür. Bu konuya dikkat çeken Doç. Dr. Baddal, “Bilimsel verilerin analizi ile salgın izleme ve sürekli sürveyans sistemi ile salgına yol açan etkenlerin belirlenmesi kritik öneme sahiptir” dedi.
Sağlık alanında sürveyans sistemi, veri toplama, izleme ve değerlendirme ile salgının en üst seviyeye ulaşabileceği dönemin öngörülmesine yardımcı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Baddal, sağlık hizmetlerinde gerekli önlemler alınarak salgının önüne geçilebileceğini de belirtti.
Solunum yolu enfeksiyonları genellikle damlacık yoluyla, hava yoluyla veya dolaylı temasla bulaşır. Doç. Dr. Baddal, “Kalabalık ve kapalı ortamlarda maske takarak bulaşmayı önleyebiliriz. Grip semptomları görülen kişilerin toplum içinde maske kullanması önemlidir. Ayrıca el hijyenine de dikkat etmek gerekmektedir. Ellerimizi sık sık sabunlu su ile yıkamalıyız” açıklamalarında bulundu.
RİSK GRUPLARI AŞILANMALI