Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, güncel ekonomik veriler ve uygulanan politikalarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek, özellikle Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının stoku hakkında dikkat çeken bilgiler paylaştı. KKM’nin, toplamda 72 haftadır kesintisiz bir şekilde gerilediğini vurguladı.
2023 yılı Ağustos ayında KKM’nin zirve değeri 3,4 trilyon TL iken, bu miktarın şu an 1,1 trilyon TL’ye düştüğü açıklandı. Bu durum, KKM’nin toplam mevduat içerisindeki oranını da önemli ölçüde etkiledi. Ağustos ayında KKM’nin toplam mevduat içindeki payı yüzde 26,2 iken, şu an bu oran yüzde 5,9’a geriledi. Bu veriler, Türk lirasına duyulan güvenin artmasına yönelik atılan adımların etkisini gösteriyor.
Şimşek, hükümetin makro finansal istikrarı güçlendirmek ve Türk lirasına güveni artırmak için devam eden politikalarının önemini de vurguladı. Bu çerçevede, döviz kurlarındaki dalgalanmalarla mücadele edilmesi ve ekonomik istikrarın sağlanması hedefleniyor. Bu durum, yatırımcıların ve tasarruf sahiplerinin Türk lirasına olan güvenini pekiştirmek adına kritik bir öneme sahip.
Hazine ve Maliye Bakanı’nın açıklamaları, Türkiye’nin ekonomik durumu ile ilgili olumlu bir tablo çizerken, bazı kesimlerde endişelere de yol açabilecek nitelikte. Ekonomik verilerin sürekli olarak izlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiğinin altı çizildi. Bakan Şimşek, KKM uygulamasının gerilemesinin nedenlerini de analiz ettiklerini belirtti. KKM’nin geçtiğimiz dönemdeki yüksek payı, döviz kuru riskinden korunmak isteyen tasarruf sahiplerinin tercihi nedeniyle oluşmuştu.
Kur Korumalı Mevduat (KKM) stoku 72 haftadır kesintisiz geriliyor.
KKM stoku 2023 yılı Ağustos ayındaki zirve değeri olan 3,4 trilyon TL’den 1,1 trilyon TL’ye düştü. KKM’nin toplam mevduat içindeki payı yüzde 26,2’den yüzde 5,9’a geriledi.
Makro finansal istikrarı… pic.twitter.com/uofJVLHpXi
— Mehmet Simsek (@memetsimsek) January 9, 2025
Bakan Şimşek’in sözleri, Türkiye’deki finansal sistemin nasıl şekillendiği konusunda önemli ipuçları sunuyor. KKM aracılığıyla sağlanan güvence, yatırımcılar ve bireysel tasarruf sahipleri için cazip gelmişti. Ancak günümüzde bu stokun hızla azalması, döviz kurlarındaki istikrar ve Türk lirasına olan güvenin yeniden inşa edilmesi için çaba harcandığını gösteriyor. Dolayısıyla, bu durum finansal sistemdeki değişikliklerin ve düzenlemelerin önemini ortaya koyuyor. Hükümetin bu konudaki stratejik yaklaşımı, ekonomik ortamı daha elverişli hale getirmek ve gelecekte daha sürdürülebilir bir büyüme sağlamak amacı taşıyor.