25 Ekim 2023 tarihinde Stockholm’ün Odenplan bölgesinde bir grup insan bir araya gelerek, İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırılara son verilmesi çağrısında bulundu. Eylemciler, derhal ateşkes ilan edilmesi ve insani yardım malzemelerinin bölgeye ulaştırılması gerektiğini açıkça ifade ettiler. Gösteride katılımcılar, üzerinde “Gazze’de çocuklar öldürülüyor”, “Okullar ve hastaneler bombalanıyor”, “Soykırımı durdurun” ve “Sonsuza kadar Filistin” yazılı pankartlar taşıdılar.
Eylem, katılımcıların “Filistin’e özgürlük” sloganları atarak İsveç Dışişleri Bakanlığı’nın önüne kadar yürümesiyle devam etti. Bu yürüyüş, Filistin halkına destek vermek ve uluslararası kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmek amacıyla düzenlenmişti. Gösterinin organizatörleri, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarının durdurulmasını ve bölgedeki sivil yerleşimlerin korunmasını talep ediyordu.
Gösteriye katılan İsveçli aktivist Aliki Harvey, Anadolu Ajansı muhabirine verdiği röportajda, İsrail’in hedefinin “büyük İsrail” olduğunu ifade etti. Harvey, bu politikayı durdurmak için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını belirtti. Aktif bir şekilde mücadele eden Harvey, uluslararası topluma seslenerek, uluslararası toplumun artık bir araya gelip İsrail’i gözlemlemesi gerektiğini vurguladı.
Harvey, “ABD’nin İsrail’e silah vermesini durdurmalıyız. Aynı zamanda, İsrail’i savaş suçlarından mahkemeye çıkarmalı ve onların hesap vermesini sağlamalıyız. Çünkü İsrail kendini savunmayı iddia ettiği sürece, agresif olmaya ve mümkün olan her toprağı ele geçirmeye çalışan bir terör devleti olmaya devam edecek. Hedef büyük İsrail, hepimiz bunu biliyoruz.” şeklinde konuştu.
Bu tür eylemler, dünya genelinde Filistin meselesinin çözülmesine yönelik artan bir baskının göstergesi olarak değerlendiriliyor. Stockholm’de yapılan bu protesto, birçok vatandaşın ve aktivistin bu konuda duyduğu endişeyi yansıtırken, aynı zamanda uluslararası ilişkilerdeki gerilimlerin de bir yansıması olarak öne çıkıyor. Aktivistlerin ve katılımcıların duyduğu bu kolektif endişe, sadece Filistin toprakları ile sınırlı kalmayıp, dünya genelinde adalet, insan hakları ve özgürlük arayışında olan toplulukların sesi haline gelmiştir.
Bu süreçte, olayların daha fazla tırmanmasını engellemek ve barışçıl bir çözüm bulabilmek için uluslararası toplumun daha aktif bir rol alması gerekmektedir. Savaşların ve çatışmaların getirdiği yıkımın önüne geçebilmek için diyalog ve uzlaşmanın ön plana çıkması, tüm taraflar için hayati önem taşımaktadır. Stockholm’daki protesto, bu bağlamda önemli bir farkındalık yaratma çabasıdır.