DIŞ HABERLER SERVİSİ – 47 yaşındaki Marcela Iglesias, kendisini ‘insan Barbie’ olarak tanımlıyor ve estetik ameliyatlarına yaklaşık 100.000 dolar harcadığını ifade ediyor. Bununla birlikte, cilt bakımına özel vitaminler ve kremler için her ay 1000 dolar harcıyor. Los Angeles’ta yaşayan Iglesias, genellikle enjekte edilebilir botoks tedavilerini tercih ediyor.
YENİ YÖNTEM: OĞUL KAN NAKLİ
2025 yılı için Marcela, alışılmış yöntemlerin dışında bir yol denemeye karar verdi. ‘Yaşlanmayı tersine çevirmek’ amacıyla, gençleşmek için oğlundan kan nakli almayı planlıyor. Ancak bu yöntemin tıbbi testleri henüz tamamlanmamış durumda. Yine de bazı uzmanlar, genç bir insandan alınan kanın hücreleri yenileyebilme potansiyeline sahip olduğunu belirtmektedir.
KAN NAKLİNDE AİLE DAYANIŞMASI
Iglesias, bu fikir kendisine önerildiğinde, oğlunun sonsuza kadar genç kalma misyonuna katkı sağlama heyecanı içerisinde olduğunu belirtiyor. Ayrıca, oğlu Rodrigo kanını yalnızca annesiyle değil, 75 yaşındaki büyükannesi Graciela ile de paylaşmayı planlıyor. Bu durum, aile dayanışmasının bir örneği olarak dikkat çekiyor.
Marcela, bu özel operasyonu 2025 yılı başında gerçekleştirmeyi hedefliyor. Şu anda, kendisi ve annesi için bu tedaviyi yapabilecek bir doktor arayışında. Sağlık durumu ve uygun uzmanı bulabilmek için araştırmalar yapıyor.

SERİ TEDAVİLER VE DİYET RUTİNLERİ
Iglesias, özelleşmiş bir diyet programı ve günlük rutin uygulamaları ile yaşlanma belirtilerini en aza indirmeyi hedefliyor. Estetik müdahalelerle optik gençleşme sağlarken, aynı zamanda sağlıklı yaşam tarzını benimsemeyi de ihmal etmiyor. Günümüz tıbbının ve estetik alanının sunduğu yeniliklere ilgi duyan Marcela, bu yeni yöntemi uygulama konusundaki kararlılığını sürdürüyor.
SONUÇ OLARAK
Marcela Iglesias’ın genç kalmak için yaptığı çarpıcı tercih, günümüzde estetik ve sağlık bilimlerinin sınırlarının nasıl zorlandığını gözler önüne seriyor. Kan nakli gibi alışılmadık bir yöntemi benimseyen Iglesias, hem kendi yaşamında hem de ailesinin sağlığında çığır açmayı umuyor. Ancak elbette bu yöntemlerin daha geniş çaplı bilimsel araştırmalara ve tıbbi testlere ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır.