Myanmar, İngiltere’den bağımsızlığını kazanmasının 77’nci yıl dönümünü kutlarken, ülke genelinde devam eden siyasi gerilim, istikrarsızlık ve silahlı çatışmalar dikkat çekiyor. 4 Ocak 1948 tarihinde bağımsızlığını ilan eden Myanmar, o günden bu yana, sömürge yönetiminden kurtuluşun sembolü olarak her yıl bu tarihi Bağımsızlık Günü olarak kutluyor. Ancak bu yıl kutlamalar, askeri hükümetin darbe yönetimi altında gerçekleştirilmekte ve bu durum ülke için oldukça zorlu bir süreci işaret etmektedir.
Askeri yönetim, bağımsızlık günü dolayısıyla bir af çıkaracaklarını ve bu af kapsamında 6 bin mahkumun serbest bırakılacağını açıkladı. Ayrıca, bazı mahkumların cezalarında da indirime gidileceği belirtilmiştir. Ancak serbest bırakılan mahkumların hangi suçlardan dolayı hapis yattıkları ve af kapsamının ne kadar adil olduğu konusunda toplumda ciddi bir tartışma yaşanmaktadır. Zira bu yıl, bağımsızlık günde kutlamalar yerine, ülkede yaşanan siyasi ve sosyal çatışmaların gündeme gelmesi, halkın büyük bir kaygı içerisinde olduğunu göstermektedir.
Darbeci hükümetin uygulamaları, özellikle 2021 yılındaki askeri darbenin ardından oldukça sertleşmiştir. Yaşanan çatışmalar, ordunun özellikle etnik azınlık gruplara yönelik baskılarında belirginleşmekte ve bu durum uluslararası toplumun tepkisini çekmektedir. Myanmar’da yaklaşık üç yıldır devam eden bu çatışmalar, hem iç hem de dış politikayı derinden etkilemekte, ülkenin demokrasiye olan yolculuğunu engellemektedir. Öte yandan, bağımsızlık gününde yapılan af anonsu, halk arasında, hükümetin baskıların azaltma yönündeki bir adım olarak yorumlanmaya çalışılsa da, birçok kişi için bu durum inandırıcı olmaktan uzaktır.
Myanmar halkı, bağımsızlık günü kutlamaları yerine, ülkenin geleceğine dair belirsizlikler ile baş başa kalmaktadır. Halk, yalnızca özgürlük ve adalet istiyor, ancak mevcut iktidar bu talepleri duymazdan gelmektedir. Hükümetin, serbest bırakılacak mahkumlar listesinde hangi grupların yer alacağını açıkça belirtmemesi, güvensizlik yaratmakta; birçok kişi, serbest bırakılanların sadece hükümete muhalefet edenler yerine, hükümetle uyumlu olanların seçileceğinden endişe etmektedir.
Sonuç olarak, Myanmar halkı, 4 Ocak’ın anlamını ve önemini kaybettiği bir dönemde, bağımsızlıklarını kutlamanın yanı sıra, ülkelerindeki adaletsizlik ve istikrarsızlığa da karşı durmaya çalışmaktadır. Dünya genelinde pek çok insan hakları örgütü ise Myanmar’daki insan hakları ihlallerine dikkat çekmekte, uluslararası bir dayanışma çağrısında bulunmaktadır. Bu durum, bağımsızlık gününde kutlamaların ruhunu etkilemekte ve Myanmar halkının mücadele ruhunu daha da güçlendirmektedir.
