‘MEZUN VE GÖNÜLLÜ ÖĞRENCİLER İLE ÇALIŞTIK’
Doç. Dr. Sema Alaçam, inşaat sürecinin ‘sıkıştırılmış toprak tekniği’ ile gerçekleştirildiğini ve bu projenin tamamlanmasının toplamda üç aylık bir süre gerektirdiğini ifade etti. Alaçam, gönüllülerin yoğun katkıları sayesinde profesyonel inşaat işçilerine ihtiyaç duymadan sadece 30 gün içerisinde evin duvarlarının tamamlandığını belirtti. Bu süreçte, mezun ve gönüllü öğrencilerin aktif katılımının projeye büyük katkı sağladığını vurguladı.
Projenin adı ise ‘Emine Teyze’ projesi olarak tanımlandı. Bu projede, mezun ve gönüllü öğrencilerin iş birliği ile modern inşaat yöntemlerinden uzak, doğal materyallerle inşa edilen bir evin yapımı hedefleniyor. Doç. Dr. Sema Alaçam, projenin aşamaları hakkında bilgi verirken, yapı malzemesi olarak kullanılacak toprağın öncelikle laboratuvar testsine tabi tutulduğunu ifade etti. Bu testler sonucunda, yüzey toprağının kullanılmaması gerektiği, bunun yerine 60 santimetre derinlikte güneş ve bitki görmemiş toprak kullanılması gerektiği sonucuna varıldığı açıklandı.
Alaçam, projenin sürdürülebilirliği açısından belediyeden elde edilen toprakların elenerek çeşitli işlemlerden geçirildiğini açıkladı. Toprağın dayanıklılığını artırmak için, 10 birim toprağa 1 birim dayanıklılık artırıcı katkı maddesinin karıştırıldığını belirtti. Ayrıca, bu karışımda çok az miktarda su kullanarak, tokmaklar yardımıyla toprağın sıkıştırıldığını vurguladı. Bu teknik, doğal yapının korunmasına olanak tanırken, aynı zamanda inşaat malzemelerinin dayanıklılığını artırmak amacıyla tasarlanmıştır.
Gönüllü katılımcıların bu sürecin her aşamasında aktif rol alması, toplumsal dayanışma ve farkındalığın artırılması açısından önem taşıyor. Alaçam, bu tür projelerin, özellikle gençlerin eğitim süreçlerine katkı sağladığını ve onları sosyal sorumluluk bilinciyle donattığını ifade etti. Gönüllü çalışma ortamının, katılımcılar için son derece öğretici bir deneyim sunduğu da vurgulandı.
Projenin gelinen noktasının oldukça tatmin edici olduğunu belirten Alaçam, evin inşaatının yakında tam anlamıyla tamamlanacağını ve bu tür projelerin yaygınlaşmasının gerekliliğine dikkat çekti. ‘Emine Teyze’ projesi, yalnızca bir inşaat çalışması olmanın ötesinde, sosyal, ekolojik ve eğitici boyutları ile de dikkat çekiyor. Bu tür projelerin gelecekte daha fazla gönüllü ile daha kapsamlı biçimlerde sürdürülmesi, toplumdaki dayanışma ruhunu güçlendirme potansiyeline sahip olduğunu düşünüyoruz.
